Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın 49. ölümsüzlük yılına ilişkin “49. Ölümsüzlük Yılında Tarihsel ve Güncel Boyutlarıyla İbrahim Kaypakkaya” şiarıyla bir dosya çalışması yapmıştık.
Sınıf Teorisi Dergisi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Partizan, Alınteri, Volkan Yaraşır, Mehmet Güneş, Emre Erdal ve Sibel Özbudun/Temel Demirer dosya çalışmamıza yazılarıyla katkı sunmuştu.
Hazırladığımız dosya kapsamında çıkan yazıları toplu bir şekilde sizlerle paylaşıyoruz…
Sınıf Teorisi Dergisi | Kaypakkaya Yoldaşın 50’nci Kavga ve 49’uncu Ölümsüzlük Yıldönümü Vesilesiyle
Kaypakkaya yoldaşın, komünist ideoloji-teori ve ilkelerle biçimlenen komünist çizgi mirası somut tahlil-tespit ve tarihsel geçmişe hapsedilerek dondurulamaz. O, ölü-donuk bir yığın değil, dinamik, yaşayan, gelişen canlı bir bilimdir. O, dünün görevlerine yanıt verirken, düne saplanıp kalan bir dar döngü mekaniği değil, geleceğin görevlerine yanıt verme yeteneğinde devrimci bir kaynak, bir eylem kılavuzudur.
SMF | Tarihe Not Düştüğü Görüşlerinin 50. Yılı Vesilesiyle Kaypakkaya
İnsanın, “kendi tarihinin hem yazarı hem de oyuncusu” olduğu gerçeğini İbrahimlerde görmekteyiz. Bu anlamda tarihe not düşerken, zamanın kendi nesnelliği ve ruhundan hareket etmek durumundayız.
Partizan | Hayatın Mantığını Kavrayan ve Kendi Dışındaki Olguları Ciddiye Alan “Mucize”: İbrahim Kaypakkaya
Kaypakkaya’yı Kaypakkaya yapan en temel özelliklerinin başında gelmektedir onun MLM çizgiyi savunması; ülkeye, devrime ve dünyaya bu pencereden bakması.
Alınteri | Kaypakkaya’ları yaşatmak
’71 devrimciliğinin bizlere bıraktığı mirasın bir yerde özünü oluşturan devrimi başarma iddiası ve iradesine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Volkan Yaraşır | Yıkıcı Teori, Yıkıcı Pratik: İbrahim Kaypakkaya
İbrahim Kaypakkaya genç yaşına rağmen Marksizm’in temel niteliği olan yıkıcı bir teori olma özelliğini son derece iyi kavrayan ve kendi kuramsal analizlerinde bunu somutlayan bir devrimcidir. Türkiye devriminin olanakları üzerine kapsamlı ve katmanlı, yıkıcı ve sarsıcı çözümlemeler yapmıştır. Bundan dolayı İbrahim Kaypakkaya bir ateştir, tutanın “elini yakar”. Onu savunmak ancak ve ancak ihtilalci olmak ve kalmakla mümkündür. Gerisi teferruattır. Çünkü o ruh ve sistematik, ıslah olmaz ve ihtilalcilikle özdeştir. Kısaca İbrahim Kaypakkaya ’71 kopuşunda durmamış, bu kopuşu ileri sıçratarak, kopuştan devrimci kopuşu gerçekleştirmiştir. Yani İbrahim bir başka izahla militan diyalektiğin izinde yürümüştür.
Emre Erdal | Kaypakkaya’da Tarihsel Boyut ve Yaşayan Öz
Sınıfsal tahakküm formlarının en hoyrat ve acımasız tarzda yaşandığı bir coğrafyada azınlık içinde azınlık, öteki içinde öteki olarak, hele de alternatif özne iddiasıyla öne atılmak herkesin harcı değildir.
Mehmet Güneş | ‘71 Devrimciliği ve İbrahim Kaypakkaya
Şüphesiz İbrahim, parlak bir beyindir ama yakından bakıldığında bunun arkasında kısacık ömre sığdırılmış, derin bir merakla çok yönlü, yoğun araştırma ve eğitim çabası yatmaktadır.
Sibel Özbudun-Temel Demirer | Anlamak, Hatırlamak Zamanıdır Şimdi
Kolay mı, O; işçi sınıfı ideolojisi güzergâhında halkların kardeşliğine inan; ütopyası coğrafyamızın sınırlarını aşan; var olan düzenin hiç bir yanını kabul etmeyen; geçici değil kalıcı çözümler peşindeki ihtilalcidir…