Fatoş Yiğit’in sunuculuğunu yaptığı programda Türkiye Komünist Partisi (TKP) PMK üyesi Mehmet İnam, Emek ve Özgürlük Cephesi (EÖC) adına Gönül Sonbahar, Türkiye Komünist Hareketi (TKH) adına Genel Başkanı Aysel Tekerek söz alarak konuşma yaptı. Ardından sırasıyla Sosyalist Meclisler Federasyonu(SMF) adına Tahir Demirtaş, DDHD Dersim belediye başkan adayı Fatih Mehmet Maçoğlu ve tiyatro sanatçısı Orhan Aydın konuşma yaptı.
Davul zurna eşliğinde halaylar ve zılgıtlarla başlayan etkinlikte TKP adına konuşan PMK üyesi Mehmet İnam, “Düzen partilerinin ilkeleri, programları yok ama Dersim halkı bütün ülkeye umut oluyor, yol gösteriyor” dedi.
“Ülkemiz ve coğrafyamızın tüm yaşam alanları soluksuz bırakılmak isteniyor”
Ardından SMF adına konuşan Tahir Demirtaş Dersimlilerin on yıllardır zulüm planlarının ve zorbalarının zorbasıyla, baskısıyla, şiddetiyle karşı karşıya kalıp bu yok etme politikalarına rağmen haysiyetinden ve onurlu duruşundan taviz vermediğini belirterek, “Bilindiği üzere coğrafyamız faşist devletin zorbalığı ile bastırılarak ezilen halklar baskı altına alınıp, kendilerine yedeklemeye çalışılıyor. Ülkemiz ve coğrafyamızın tüm yaşam alanları soluksuz bırakılmak isteniyor. İçerisinden geçmiş olduğumuz kesit faşist iktidarın dünden bugüne devralmış olduğu kesitin birer parçasıdır. Doksan yıldır dayatılan politikaların devamıdır. Bugün ki süreç dünün daha da derinleşmiş, katmerleşmiş halidir. Dersim, 38’den bu güne elbette direnişi elbette mücadeleyi ilk kez vermiyor. Zulme baskıya karşı isyan sancağını büyüten yiğitlerin devamcısıyız “dedi.
‘Devrimci halkçı yerel yönetimler programı efradında kenetlenmeliyiz’
Demirtaş, “Faşizme, kapitalizme diz çökmeyeceğimizi her yerde vurgulayacağız. Bu program işçinin ve emekçinin mücadelesini büyütüp işçi ve emekçileri iktidara taşımayı esas almanın programıdır. Bugün içerisinden geçmiş olduğumuz yerel yönetim süreci basite alıp, üzerinden geçebileceğiniz bir süreç değildir. Bu bir irade çatışmasıdır. Egemenlerle ezilenlerin karşı karşıya gemisidir. Bu bağlamda bu sürecin içerisinde yer alırken dünümüzü ve yarınımızı düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. Sunta Rejimine karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Söz yetki karar şiarı öylesine ortaya atılmış bir şiar değildir. Devrimci halkçı yerel yönetimler programı etrafında kenetlenerek bu programı hep birlikte öreceğiz” dedi.
Maçoğlu: ‘Bu program devrimci halkçı yerel yönetimler programıdır’
Söz alan Fatih Mehmet Maçoğlu, Ovacıkta yapılan programa vurgu yaparak “Ovacıkta uyguladığımız program ne Fatih Mehmet Maçoğlu’nun programıdır ne de sadece oradaki on, on beş kişinin kolektif programıdır. Bu program devrimci halkçı yerel yönetimler programdır. Bu program sözün, yetkinin, kararın sizde olduğu bir programdır. Bu program bu coğrafyadaki yaşamı kutsayanların programıdır ve biz bu programı uyguladık. Birlikte yaşayabilme, birlikte üretebilmeyi Fatsa’da Terzi Fikri’den, Diyarbakır da Mehdi Zana’dan öğrendik. Biz bunu halkın yoksullarından, ezilen halklardan öğrendik yani sizden öğrendik siz öğretmenimizsiniz’ ifadelerine yer verdi.
‘Bir Dersim yetmez bin Dersim yaratacağız’
Maçoğlu, Dersim’de bir model yaratacağız. Dersim Dünyaya, Türkiye’ye bir model olacak. Kadınlar, KHK’larla görevden alınan akademisyenler var, öğrenciler öğretmenler var. Ev kadınları var bizimle yürüyen. Yani işçi sınıfı var. Sözün, yetkinin halkın olduğu bir anlayışı örgütlüyoruz. Biz kimseye bir şey vadetmiyoruz. Biz halka şunu vadediyoruz. Halka yalan söylemeyeceğiz. Kimseye ayrımcılık yapmayacağız. Bu coğrafyada geriyi örgütleyenlere çalışanlara karşı mücadele yöntemini ileriye taşımak için çaba harcayacağız. Bu üç şeyin dışındaki kararları halk alacak. Yüzde elli kadın kotamız var. Bunu sonuna kadar uygulayıp, bunun savunucusu olacağız. Kadın yoldaşlarımız iradedir. Kadınlar yönetimde söz söyleyecek. Bir dersim yetmez, bin Dersim’i yaratacağız. Programın eksik yanlarını sizin yani halkın önerisiyle şekillendireceğiz. Bizler birlikte çalışacağız, meclisler oluşturacağız ve birlikte yöneteceğiz” Diyerek il, ilçe belediye başkan adayları ve il, ilçe meclis üyelerini sahneye davet ederek birlikte yönetme, birlikte başarma vurgusu yaptı.
‘Pir sultan Abdal’ın izinden yürüyenler hiçbir zaman gericiliğe teslim olmadılar’
Son olarak söz alan sanatçı Orhan Aydın “Biliyorum ki burada yakılan bu aydınlanma ateşi, bütün bir coğrafyada en kısa zamanda eşitliğin, özgürlüğün, sosyalizmin bayrağı olarak yükselecek. Çünkü biliyorum ki Pir Sultan’ın izinden yürüyen canlar hiçbir zaman gericiliğe teslim olmadılar” dedi.
Ardından davul zurna eşliğinde yapılan halaylarla büro açılışı sonlandırıldı.
