Bizimle iletişime geçin

Güncel

ÇHD ve HHB’li avukatların yargılandığı davada 3’üncü duruşma görülüyor

Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların yargılandığı davanın 3’üncü duruşması bugün Silivri’de görülüyor.

Duruşmayı, Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği sosyal medya hesaplarından takip ediyoruz.

15.30 |Av. Tarkan Özdemir, gizli tanık Derya’nın beyanlarını değerlendiriyor:

Gizli tanık Derya kendisi de unutkanlık yaşadığını ve psikolojik sorunları olduğunu ve ilaç aldığını beyan etmişti. Diğer tanıklarda olduğu gibi bu tanıkla ilgili de önceden yaptığınız araştırmanın yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Zira yeterince inceleseydiniz tanık olarak bu dosyaya eklemezdiniz. Derya Altın’ın ifadelerinden aslında 2 hafta boyunca ne şekilde ifade verdiğini anlıyoruz. Kendisi daha ifadesine başlarken hangi konuda ve ne şekilde ifade verdiğini hatırlamadığını belirtti.

Muharrem Cengiz’le avukatların görüştüğünü gördüğünü; ama hangi avukatın görüştüğünü hatırlamadığını söyledi.

Siz burada sormuştunuz; nasıl yani aynı kabinde mi görüştünüz? diye. O da “Evet, zaten birlikte görüşmesek de bize ne konuştuklarını yazıp ulaştırırdı” dedi. Bizim buna dair bir keşif talebimiz var; siz hiç avukatlık yapmadığınız için bilmezsiniz, bir F tipine avukat olarak girmek için nasıl denetimlerden geçmek zorunda olduğunuzu ben size anlatayım.

Aynı görüşme kabininde 2 kişiyle birlikte görüşmeyi bırakın; önceden yazmadığınız müvekkilinizle karşılaşıp selam verseniz bile gelip sizi uyarırlar.

Tanık zaten sinirli bir insan; geçen duruşma sırasında şurada 5 dakikada durduk yere Av. Bahattin Özdemir’e “Siz teröristsiniz” dedi, tanık uyuşturucu kullanıyor, tedavi görüyor ve sinirlenince mantıksız şeyler iddia ediyor; nitekim o görüşme kabininde kamera kaydı da olduğunu söyledi.

Sayın başkan siz de kendinizi aştınız tanığı dinlerken; Güneş size “Düşünüyorum sayın hakim, Erdem miydi, neydi ” dedi; Siz de “Şükriye Erden mi ” diye sordunuz ve “evet” dedi. Sayın Başkan, soruşturma dosyasında dahi hiçbir şekilde yer almayan bir bilgi bu, sizin sorduğunuz sorunun bir temeli yok; zaten ne isim söyleseniz kabul edecek bir tanığa isim verdiniz.

Sizin geçen duruşmada tanığın “sizin sayenizde” diyebilme rahatlığını elde etmesi hakkında gerçekten doyurucu bir cevap vermeniz gerekiyor: Bu cevap da karar aşamasında bu beyanları dikkate almamaktır.

15.00 |Avukat Güçlü Sevimli söz aldı: Yargılamanın ilk celsesinde mahkeme dosyasına savunma makamı olarak bazı kararlar sunduk. Bunlar itirafçı beyanlarının delil olup olmaması ile ilgiliydi. AYM’nin Baran Karadağ kararında hem gizli hem açık olmasına rağmen verilmiş olunan beyanların delil durumu tartışılıyor. İtirafçıların beyanlarının her zaman kendini kurtarmaya yönelik olduğu ve buna göre yargılama yapılmaması gerektiğine karar verilmiş.

Mahkemenin ilk baştan itibaren bu tanıkların güvenilir olup olmadığı konusunda gerekli ve yeterli incelemeyi yapmış olması gerekir. Soru sorulup cevapların alınması o tanıkların güvenilir olduğu konusunda yeterli değildir. Kendilerini suçtan kurtarmak isteklerinin oldukları açıkça ortadadır. Kararınızda tanık beyanlarına dayanacaksanız bu hususları dikkate almanız gerekir. Tanıkların hem söyledikleri hem de spesifik durumları güvenilir değildir.

14.31 | Duruşma yeniden başladı. Avukat Ali Şafak söz alarak gizli tanık Güneş’in beyanlarına ilişkin savunma yapacağını ifade etti:

Bu kişi Cumhuriyet Savcısı ile ifade veriyor ama ifade güvenlik gerekçesi ile TEM’de alınıyor. TEM, “Biz bu ifadeyi daha güzel alırız” diyor.

(Heyet başkanına) Siz yasaya aykırı olarak tanıklara emniyet ifadelerini okudunuz. Kayıtların bir kısmını gülmekten okuyamadım, çünkü siz tanıktan daha çok konuşmuşsunuz. Bir yerde siz bir sayfa konuşmuş anlatmışsınız, ardından tanık aynen şöyle demiş: “Evet sayın başkan siz söyleyince hatırladım aynen böyle oldu””

Avukat Ali Şafak, “mahkeme ile polemik oluşturacak şekilde beyanda bulunduğu için” uyarıldı.

13.22 | Duruşmaya, saat 14.20’ye kadar ara verildi.

13.10 | Avukat Several Ballıkaya beyanda bulunuyor:

“İsmet Özdemir’in örgütün önemli mevkilerinde yer aldığını söylediği süreci araştırdım, süreç boyunca İsmet’in askerde ya da cezaevinde bulunmadığı sürelerin toplamı birkaç ay. Ayrıca bu kişinin ifadeleri çelişkili ve cezaevi raporuna ve kullandığı ilaçlara bakılırsa paranoid şizofren olduğu söyleniyor. İsmet Özdemir ajan provokatör olarak bulunduğu bir olay hakkında tanıklık yapamaz; ancak istihbarat elemanı olmasaydı dahi psikolojik durumu tanıklık yapmasına elverişli değil.

İsmet Özdemir tüm bunları yaparken, şahsi hali ve adli sicil kaydı son derece kabarık, 2003 yılı içerisinde kız kardeşi olayına ilişkin, yağma suçuna ilişkin, aylarca ceza almış, tüm bu süreçlerde örgüt içinde istihbarat için görev almış biri. İsmet Özdemir, babamla görüşmüyorum çünkü babam beni örgüte katmaya çalıştı, demiş ancak başka bir ifadesinde ben bir kültür merkezinde kalırken babam beni oradan almaya geldi, demiş. Bu iki ifade çelişkilidir. İsmet Özdemir bir suç makinesidir.

Hangi tarihten itibaren istihbarat görevine kabul edildiğini resmen görmek istiyoruz. İsmet Özdemir’in durumunun anlaşılmasını için bunun istihbarat büroya sorulmasını talep ediyoruz”

13.04 | Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, tutuklu avukatlara “Aranızda konuşmayın, konuşursanız yerinizi değiştiririm” dedi.

12.17 | Avukat Hasan Fehmi Demir salonun baskısıyla söz alabildi. Demir’in beyanları şöyle:

“CMK 216’ya göre delillerin tartışılması zorunludur. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, savunmanın yer alması, yargılama adı altında yürütülmek istenen bu etkinlik kolluk tarafından yapılanın devamıdır. Deliller hakkında itirazları yalın bir şekilde dile getireceğiz. Yüksel Akdoğan ve İrem Kıvrak’ın adreslerinin tespit edilememiş olması, yeniden dinlenmelerinin yargılamaya bir etkisi olmayacağı gerekçeleri ile dinlenilmelerinden vazgeçilmiştir.

Tanıklar polis tarafından dinlenilmiş ancak tanıklar emniyette dinlenemez. Tanıkların tümünün değerlendirilmesi hususunda süre istemiştik ancak bu nazara alınmamıştır. Emredici hükme göre, ancak savcı ve müdafinin istemiyle dinlenilmelerinden vazgeçilebilir. Savcıya sanığa, müdafiine tanık dinlenilmesi bildirilir. Ancak bildirmediniz. İsmet Özdemir’in örgüt ile ilgili beyanları bulunduğundan bahisle dinleme yaptınız. Ben 2007 tarihinden itibaren bir bilgi sahibi değilim” dediği halde dinlediniz. Sizin 37. ACM Başkanlığına tanıklarla birlikte geldiğiniz anlaşılmaktadır. Yargılamaya taraf olduğunuz şüphesizdir. Özellikle İsmet Özdemir örneği göz önüne alındığında taraf olduğunuz görülmektedir. İddianame tanık ifadelerine dayanmaktadır.

Açık tanıklar da gizli tanık gibi dinlenmiş savunma hakkı bu anlamda zedelenmiştir. Gizli tanıkların tamamının işlendiği iddia edilen şuçlara iştirak ettiği bilinmektedir”

Tanıkların ifadelerinin en belirgin özelliği, verdikleri ifadelerin giderek genişlemesidir. Tüm bu sebeple dahi tanıkların duruşmaya getirilmesi ve delillerin tartışılması zorunludur ancak bu zorunluluğa uyulmamıştır. CMK 53’e göre tanıklara yapılması gereken uyarı yapılmamıştır. Tanıkların sözü kesilmeden dinlenmesi gerekirken sözleri kesilmiş yönlendirici sorular sorulmuştur.

11.50 | Mahkeme Heyeti tüm talepleri reddedip, esas hakkında mütalaaya ilişkin beyanlarını sunması için tutuksuz yargılanan avukat Ayşegül Çağatay’a söz vermek istedi. Avukatların itirazları üzerine vazgeçildi, savunma avukatlarının beyanları alınıyor.

11.40 | Verilen aranın ardından duruşma yeniden başladı. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel: Oy birliğiyle karar alınca yaptığınız işleri hukuki hale getirmiş olmuyorsunuz, o işler öyle yürümüyor. Siz kararınızda bir sonraki duruşmaya kadar süre verdiniz. Şimdi ‘Otuz beş gün bekledim, yeterli’ diyorsunuz. Sayın Başkan, sevgili olsanız çekilmezsiniz. Randevu veriyorsunuz, sonra da randevu saatini beklemeden gidiyorsunuz.

Yücel sözlerine şöyle devam etti:

“Bizi susturmaya, bastırmaya çalışmayın. Bunu söyleyemeyeceksem, neyi söyleyeceğim? Heyet olarak karar vermelisiniz. Sanık müdafiilerinin sözünü keserek, ‘Ben bu kadar söz veriyorum bitti’ diyerek, uyarıp, kesip, bizi susturamazsınız! Muhtemelen beni duruşma salonundan attırmakla tehdit edeceksiniz. Mahkeme kararlarını hukukiliğini tartışmak avukatların işidir. Aba altından sopa göstererek bizi işimizi yapmaktan vazgeçiremezsiniz!”

Konuşmasının ardından İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel’e sözlü uyarı verildi.

11.10 | Mahkeme Başkanı’nın yargılamayı ‘geçiştirmeye çalışan’ tavrı ve tevsii tahkikat taleplerinin reddi alkışlarla protesto edildi. Duruşmaya 15 dakika ara verildi. Avukatlar, mahkeme heyetini alkış ve sloganlarla protesto ediyor.

11.00 | Mahkeme Başkanı’nın sık sık Baro Başkanları’nın sözünü kestiği ve “oldu bittiye getirerek” savcıya söz vermeye çalıştığı aktarıldı. Dosyaya bu zamana kadar herhangi bir talep olmadığı ve mütalaanın önceden verilmiş olduğu, delillerin toplanmış olması ve sanık müdafiileri tarafından tanık listesi ve tevsii tahkikat taleplerinin yargılamayı uzatmayı hedeflediği gerekçe gösterilerek taleplerin reddine karar verildi.

10.56 | Duruşma Baro Başkanları’nın sözleri ile sürüyor. Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük: Bu bir avukat yargılaması. Bizler Baro Başkanları olarak mahkemenizin adil yargılama hakkını ihlal ettiğini görüyoruz. Savunma hakkını kısıtlayarak, delil toplamadan alelacele bir şekilde karar vermek istiyorsunuz.

10.54 | Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Cihan Aydın: Türkiye’de otomatik bir yargılama var. Fezlekeler iddianameye evriliyor, formel bir yargılama yapılıyor. Dinlemeden bu yargılamayı yapacaksanız bu seremoniye ne gerek var! Selçuk Kozağaçlı iyi bir avukat, iyi bir dost, iyi bir insandır. Bu iddianamede bahsedilen saçma işlerin hiçbirini yapmamıştır. Diyarbakır Barosu olarak yanında olmaya devam edeceğiz.

10.50 | Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt: Mahkemenizin görevlilere verdiği talimat nedeniyle salona bile girmekte zorlandık. Bu bile nasıl bir tavır içinde olduğunuzu gösteriyor. Adil bir yargılamanın yapılmasını mahkemeniz sağlamak zorundadır. Sadece adil yargılanma talepleri olan meslektaşlarımız açlık grevinde. Mahkemeler kendi kararlarına uymazsa vatandaşlardan uymasını beklemeyin.

10.45 | İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu’nun konuşmasıyla duruşma başladı. “Burada bulunan sanıklar; yargılandıkları, tutuklandıkları için değil ama adil yargılanmadıkları için açlık grevindeler. Almış olduğunuz kararlardan vazgeçilmiştir” açıklamalarında bulunduğu sırada Baro Başkanı’nın sözü kesildi. Avukatlar, duruma tepki olarak mahkeme heyetini alkışlamaya başladı.

10.42 | ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı duruşma salonuna getirildi. “Sanık” avukatların arasına jandarmaların oturtulmasına tepki gösteren Kozağaçlı’nın talebi kabul edildi, jandarmalar avukatların arasından çıkartıldı.

10.35 | Avukatların yargılandığı duruşma Silivri’de görülmeye başlandı. Tevsii tahkikat talepleri için avukatlardan sadece birine söz verilmek istendiği öğrenildi.

İlk duruşmada tahliye edilen 17 avukatın 12’si hakkında tahliye edildikleri gün çıkarılan yakalama kararı sonrası yeniden tutuklanan 12 avukatın tutuklu yargılanmalarına devam edilen davada, 20 avukat hakim karşısına çıkacak. 18-21 Mart tarihleri arasında görülecek davada yargılanan tutuklu avukatlar ise, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde başlattıkları açlık grevlerini 54’üncü günde de sürdürüyor.(Yolculuk)




Kasım 2024
PSÇPCCP
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Daha Fazla Güncel Haberler