Avusturya’nın Graz kentinde, yeni sağcı koalisyon hükümeti, Türkiye/Kuzey Kürdistan’da azınlıklar ve inançlar meselesi, göçmen işçiler ve emekçiler ile Kürt hareketindeki son gelişmeler yapılan panelle tartışıldı.
Paneli, Avusturya Türkiyeli İşçi ve Gençlik Federasyonu (ATİGF), Avusturya Demokratik Haklar Federasyonu (ADHF), Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) ve KPÖ (Graz) düzenledi.
“Avrupa fabrika ayarlarına dönüyor”
Panelde HDP Milletvekili Hüda Kaya’da katılırken ilk sözü alan KPÖ temsilcisi Avusturya’daki ÖVP-FPÖ Koalisyon Hükümetinin sosyal yıkım politikalarına ve ırkçı söylemlerine dikkat çekerek birlikte mücadele etmenin önemine değindi. Yeşiller temsilcisi ise Avusturya’daki güncel politik durumu değerlendirerek birlikte iş yapalım çağrısında bulundu.
ATİGF temsilcisi de Avrupa ve Avusturya’da ırkçı ve gerici politikaların söylemlerin 20. yüzyılın başındaki gerici söylemlere politikalara geri dönüldüğünü burjuvazinin ırkçı faşist politikalarla iç faşistleşme yolunda fabrika ayarlarına geri dönüş yaptığını vurguladı. Faşist AKP -MHP iktidarının da Türkiye’deki, uyguladığı politikalarla zorbalıkta sınır tanımadığını son günlerdeki savaş çığırtkanlığı ile zulüm ve zorbalıkta tavan yaptığını söyleyerek yaşadığımız Avusturya’daki sosyal yıkım politikalarına ve ırkçılığa karşı göçmenlerin daha duyarlı olması gerektiğini söyledi.
“Efrin en geniş kesimlerle savunulmalı”
HDP Milletvekili Hüda Kaya ise konuşmasında Türkiye’deki toplumsal sosyal kültürel yozlaşmaya dikkat çekerek din istismarı yapan bir iktidarın inançsal mezhepsel farklılıkları körükleyerek tarihte Muaviye’nin yeşil sarayına denk düşen bugünkü Ak Saray’ın hiçbir farkı olmadığını söyledi.
AKP -MHP iktidarının gerici faşist karakterini somut verilerle ortaya seren Kaya, Efrin’e dönük işgal girişimlerine karşı halkların kardeşliği temelinde savaş karşıtı bir pratiğin en geniş kesimlerce örgütlenmesi gerektiğini belirtti.
Kaya, rehin alınan HDP eş başkanlarının ve diğer milletvekillerinin selamlarını getirdiğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Anti faşist mücadele anti kapitalist bilinçle mümkün
DKTM temsilcisi de Erdoğan ve Bahçeli’nin Efrin’i işgal etmek için savaş çığırtkanlığı yapan sömürgeciliğe karşı Kürtler ve tüm ilerici insanlığın birlikte karşı koyarak bu oyunu bozmalıyız diyerek konuşmasını sonlandırdı.
ADHF temsilcisi ise anti faşist tutarlı bir mücadelenin anti kapitalist bir bilinçle mümkün olduğunu söyleyerek Avusturya’daki yükselen ırkçılığa ve sosyal yıkım politikalarına 12 saatlik iş gününe karşı sınıf kardeşlerimizle birleşik bir mücadelenin önemini vurguladı. ADHF temsilcisi, Efrin’i işgal girişimine karşı sokağın örgütlenmesine ve AKP-MHP faşist iktidarının zulüm ve zorbalık düzenine karşı Avusturya’da da aktif bir çalışma çağrısı yaptı.
Panel soru-cevap bölümüyle sonlandırıldı.