Uluslararası Af Örgütü, Cumartesi Anneleri için simgesel öneme sahip olan Galatasaray Meydanı’nda her Cumartesi yaptıkları eylem yasağına son verilmesini istedi. İçişleri Bakanlığı’na verilmek üzere imza kampanyası başlatıldı.
Örgüt “barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını kullanmaları engelleniyor” vurgusu yaptı.
Ayrıca, son haftalarda çevik kuvvet polisi hak savunucularını gözaltına alırken yine gereksiz güç kullandı ve kurdukları güvenlik çemberini genişleterek gazetecilerin ve sivil toplum örgütlerinin bağımsız gözlemde bulunmasını da engelledi.
İmza kampanyası metninde ne yazıyor?
Sayın Bakan,
Size, Ağustos 2018’den bu yana Galatasaray Meydanı’nda barışçıl toplanma özgürlüğü hakları engellenen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın polisin aşırı güç kullanımına maruz kalmadan ve gözaltına alınma ve alıkonulma kaygısı taşımadan haftalık protestolarını gerçekleştirebilmelerini sağlamaya çağırmak üzere yazıyorum.
8 Nisan 2023’ten beri Cumartesi Anneleri/İnsanları, Kasım 2022 ve Mart 2023’te verilen Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda her Cumartesi Galatasaray Meydanı’na dönmeye çalışıyor. Anayasa Mahkemesi ilgili kararlarında başvurucular Maside Ocak ve Gülseren Yoleri’nin barışçıl toplanma özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine ve ‘kararın bir örneğinin yeni ihlallerin önlenmesi için Beyoğlu Kaymakamlığı’na gönderilmesine’ hükmetti. Buna rağmen meydan her Cumartesi hâlâ devamlı polis ablukası altında tutuluyor, kısa süreli barışçıl protestolarını gerçekleştirmek isteyenler daha meydana ulaşmadan polis tarafından gözaltına alınıyor ve sivil toplum örgütlerinin polis müdahalesini gözlemlemeleri engelleniyor.
Polis memurları barışçıl protestocuları dağıtmak için rutin olarak aşırı ve keyfi güç kullanmakta ve amaçlarının protesto katılımcılarına acı çektirmek ve onları cezalandırmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır. En son 14 Ekim Cumartesi günü, polis, Besna ve Ali Tosun’u çok sayıda plastik kelepçe uygulayarak gözaltına aldı. Her ikisi de gün içinde ilerleyen saatlerde serbest bırakıldı. Sivil toplum örgütlerinden gözlemciler işkence ve diğer türde kötü muamele kapsamına girebilecek benzeri yetkisiz güç kullanımı örneklerini belgeledi ve avukatlar suç duyurusunda bulundu. Ancak bunlar etkili bir biçimde soruşturulmadı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın her hafta tekrarlanan bir şekilde keyfi olarak gözaltına alınması ve alıkonulması, Maside Ocak (Başvuru No. 2019/21721) ve Gülseren Yoleri (Başvuru No. 2020/7092) kararlarında belirtildiği üzere Türkiye Anayasası, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 10 ve 11 ve Uluslararası Medeni ve Siyasal Hakları Sözleşmesi (ICCPR) Madde 19 ve 21 uyarınca Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarının yeni birer ihlalidir. Bu keyfi gözaltı ve alıkoymalar aynı zamanda ICCPR Madde 9 kapsamında korunan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının da ihlalidir.
Sizi, polisin Cumartesi Anneleri/İnsanları ve diğer barışçıl protestocuların Galatasaray Meydanı’nda toplanmalarına izin vermesini sağlamak üzere yetkinizi kullanmaya çağırıyorum. Polis, aşırı güç kullanımına ve keyfi gözaltı ve alıkonulmaya maruz kalma kaygısı taşımadan barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını kullanabilmeleri için barışçıl protestocuları korumalıdır. Aynı zamanda sizi, yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda, Beyoğlu Kaymakamlığı’na Galatasaray Meydanı’ndaki yasağı kaldırma ve toplanmalara yeni yasaklar getirmekten kaçınma talimatı vermeye çağırıyorum.
Kaynak: Bianet