Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK), 17’lerin 15’inci ölümsüzlük yıldönümleri vesilesiyle açıklama yaptı. “16-17 Haziran 2005 tarihinde, çakalların giremediği, aslanlar yurdu Dersim Mercanlarda, MKP yönetici, kadro ve savaşçısı 17 yoldaş, halk kurtuluş mücadelesinde ölümsüzleşti.”denilen açıklamanın devamı şöyle;
Onlar, halkların kurtuluş savaşına adanmış 17 devrimci önder kadro, yönetici ve savaşçı en billur devrimciydiler.. Sırasın da yollarımızın en zorlu mücadele alanlarında kesiştiği, birlikte yürüdüğümüz, birlikte dövüştüğümüz yoldaşlarımızdı. Bugün onları bir kez daha, en görkemli devrimci anıların güne güç veren özüyle yeniden anıyor, onlara bağlılık sözümüzü yinelemekten onur duyuyoruz..
Türkiye Kuzey Kürdistan Devrim mücadelesi 17’lerin mücadele geçmişlerinin en değerli anılarıyla, faşist Türk devleti’ne karşı mücadelelerine güç vermiş, kazanmak isteyenlere önder olmuştur.. Onları anmamız, her yıl referanslarına atıfta bulunmamız bu sebepledir..
17’ler, faşist diktatörlüğe karşı göndere çekilmiş devrimci zafer BAYRAKLARIMIZDIR..
Halklarımızın kurtuluş mücadelesinin kesinliğine dair zafer garantisidir.. Türkiye Kuzey Kürdistan devrimci mücadele cephesinin her türlü zorlu alanlarında, yeraltı koşullarında, zindanlarda, sürgünlerde, dağ başlarında Kaypakkaya’cı inat ve ısrarın parlayan zafer yıldızlarıdır.. Onlara yoldaş olmaktan, anılarına bağlı devrimcilığimizden onur duyuyoruz..
Faşist Türk Devleti Cafer Cangöz ve Aydın Hanbayat şahsında, 17’lere yönelik gerçekleştirdiği topyekûn imha ve tasfiye hareketinde, Kaypakkaya’nın gündeki somut devrimci çizgisini hedef aldı. Amaç Kaypakkaya’cı geleneğin günü ve geleceği besleyen devrimci damarını kesip, Türkiye Kuzey Kürdistan Devrimci Tarihinde, güven ve umut veren bir saygınlığın çekim gücü olan devrimci stratejik karargahını dağıtmak, halk kurtuluş mücadelesini belirsizliğe yılgınlığa ve karamsarlığa mahkum etmekti. Ne var ki, içinde Konfedarasyonumuz ADHK’nın Genel Konseyi’nde yer almış, kadın kurtuluş mücadelesine önder olmuş Berna Saygılı Ünsal gibi yoldaşlarımızında yer aldığı 17’ler, mücadele geçmişlerine yakışan, son finalin devrimci eyleminde de bizlere ve kurtuluş mücadelesi için gözleri üzerinde olan ezilen ve direnen yoksul halklara kurtuluşun pusulası olup, zafere giden yolda ışık olan devrimci fener olmuşlardır..
Onlar, halka, örgütlü aidiyet içinde oldukları partilerine ve onların varlığını armağan ettikleri sosyalizm mücadelesine adanmış, tarihin o verili koşullar da ki en billur hali, bizlerin önden gidenler olarak kabul edeceği öğreten ve yol gösteren konumunda olmuşlardır.
17’ler, faşizme karşı halk demokrasisinin, emperyalizme karşı açık ve net bağımsızlık bayrağının, kapitalist sömürü düzenine karşı, kesin ve keskin sosyalist bir geleceğin pırıl pırıl çekici devrimci merkezidirler.. Onları günde anmanın, yollarında iz sürmenin, anılarını yüklenip stratejik hedeflerine yürümenin büyüsü tam da bu nokta da saklıdır.
17’ler her türlü tasfiyeci tövbekar el kaldırıp teslim olmaya karşı, diren, savaş, kazan diyen stratejik devrim çağrısıdır..
17″ler, an da ki verili devrimci görevleri, Kaypakkaya’cı perspektifle, bir dizi sıralı devrimlerle komünizme taşımaya cüret eden, devrimci adanmışlığın stratejik ısrar ve inadı olan başarı ve final sembolleridir..
17’ler, her türlü düzen içici, burjuva faşist diktatörlüğün pazarında kendine tezgah açan, sefil işportacı zavallılığa karşı devrim ve sosyalizm için cüret demektir..
Bugünler de 17’leri anmanın onların yolunda yürüme, inat ve ısrarın özü budur.. Bu özden beslenecek, bu özden kopmayacak ve bu özün stratejik yolundan asla sapmayacağız..
Her türlü, geçmiş devrimci tarihimizin büyük anlam ve gelecekte ki zafere miras olan değerini hiçleştiren, onu ufaktan, parçalayıp yok etmeye çalışan, post modern pervasızlıga karşı direnecek, geçmişi olmayanların geleceği olmaz diyen Kaypakkaya’cı ısrarda inat edeceğiz..
Bu duygu ve düşünce temelinde,
Cafer CANGÖZ, Aydın HANBAYAT, Okan ÜNSAL, Ali Rıza SABUR, Alaattin ATEŞ, Cemal ÇAKMAK, Berna SAYGILI ÜNSAL, Kenan ÇAKICI, Ökkeş KARAOĞLU, Taylan YILDIZ, İbrahim AKDENİZ, Binali GÜLER, Dursun TURGUT, Gülnaz YILDIZ, Ahmet PERKTAŞ, Ersin KANTAR ve Çağdaş Can’ı, 17 Haziran 2005’te Mercan’da şehit düşen 17 yoldaşımızı, 15. ölümsüzlük yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz, mücadelelerine bağlılık sözümüzü bir kez daha yineliyoruz!