Kaçırıldığı belirtilen ve kendisinden 100 gündür haber alınamayan Hüseyin Galip Özyiğit’in ailesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) binasında basın toplantısı düzenledi. İlk olarak konuşan Özyiğit’in kızı Nursena Özyiğit, en son 29 Aralık 2020 tarihinde babasıyla telefonda görüştüğünü belirtti. Babasının ertesi gün yanlarına geleceğini söyledi belirten Özyiğit, “Fakat gelmedi. Daha sonra tekrar aradığımızda telefonu kapalıydı. O günden sonra bir daha haber alamadık. Bundan sonraki aşamada incelemelerin yapılması için uğraştık ama bugün 100’üncü gün ve yapılan bir işlem olmadı. Aracını bulamadık, çelişkili ifadeler verildi. Geçen bu süreçte işlemlerin başlatılmaması hem süreci yavaşlattı hem de bazı delillerin yok olmasına sebep oldu” dedi.
Hukuki süreç hakkında bilgi veren aile avukatı Adem Kaplan, aile ile birlikte emniyete çağrıldıklarını ifade ederek, “Emniyete gittiğimizde bize oradaki görevlileri ‘Biz şu anda sadece gölde yüzebiliyoruz. Sizin uğraştığınız konular deniz, okyanus. Yani bu okyanusta yüzemezsiniz, boğulursunuz’ şeklinde üstü örtülü olarak devletin bazı görevlileri tarafından Hüseyin Bey’in kaçırıldığı itiraf edilmiş oldu. Fakat kaçıran güçlerin devlet içinde gizli yapılandırma içerisinde olabileceği konusunda imalarda da bulundu emniyet yetkilileri” diye konuştu.
15 Temmuz askeri kalkışmadan sonra yaşanan olaylarla birlikte hukuk garabetleri yaşandığını vurgulayan Kaplan, “İnsanlar sebepsiz yer tutuklanıyor, iftiralara uğruyor, gözaltı ve işkencelere maruz kalıyor. Ve bu noktada maalesef etkin bir soruşturma yapılamıyor. Özellikle bu noktada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) olan müracaatlarda AİHM’in hak ihlali olarak verdiği kararlarda zaten etkin bir soruşturma yapılmadığı yolunda bir ihlal kararları mevcut” ifadelerini kulandı.
‘100 gün geçti araştırma yapılmadı’
Kaplan, Özyiğit için savcılığa başvuru yaptıklarında uzun bir süre savcılık ataması beklediğini söyledi. Özyiğit, şunları dile getirdi: “Atamadan sonra telefon kayıtlarının bazı sinyal ve takibini Sulh Ceza Hakimliği’ne istedi. Sulh Ceza Hakimliği’nin de ‘Kişinin sanık olmadığı, sanık olmayan bir kişinin de GPS kayıtlarının Sulh Ceza Hakimliği tarafından incelenmesine karar verilemeyeceğini bu yetkinin Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğunu ve resmen bu incelemenin yapılması gerektiği’ kararına rağmen hala sinyal kayıtları ve baz bilgileri yolunda savcılık tarafından bir çalışma yapılmadı. İnsanların herhangi bir kayıp durumunda GPS bilgilerine ulaşabildiği bir durumda 100 gün geçmesine rağmen hala telefonun sinyal kayıtları konusunda bir araştırma yapılmadı.”
Kaplan, hakka hukuka adalete inanan herkesin bu konuyu gündemde tutması gerektiğini ifade etti. Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı: “Devlet yetkililerinin üzerinde sosyal medya üzerinden bir baskı oluşturmasını kamuoyuna rica ediyoruz. Bu olaya herkes maruz kalabilir.”