Özak, “Bugün itibarıyla izne çıkarılan bu işçiler işbaşı yapmaları gerekirken işbaşı yaptırılmamış, izin uygulaması uzatılmıştır. Bazı işçiler ise 6 aydan uzun zamandır ücretsiz izinde işbaşı yapacağı günü beklemektedir” dedi. Onlarca işçiyi izne çıkaran Tayaş’ın yeni işçi alımı girişiminde bulunduğunu söyleyen Özak, “Mevcut durumda çalışan işçiyi ücretsiz izne çıkarıp yeni işçi alımına girişmek haksızlık ve hukuksuzluk değil de nedir” diye sordu.
‘İşçiler tezgah başında bayılıncaya kadar çalıştırmış’
Özak, Tayaş’ta pandemi sürecinde yaşananlar şöyle sıraladı: 2021’in son aylarında çalışma saatleri 8 saatten 12 saate çıkartıldı. 26 Aralık günü bir kadın işçi, makinaya ellerine kaptırdı ve kesikler oluştu. Ancak fabrika yetkilileri işçilere, “İşçi arkadaşımız makinaya kendisi elini sokmuş, kendi hatası olduğunu kabul etmiştir” açıklamasında bulundu. Tek derdi planlanan tonajın çıkması olan Tayaş patronu Kovid-19’a karşı önlem çağrılarının yapıldığı günlerde, işçileri mola saatlerinde dip dibe dinlenmek zorunda bırakmış, tezgah başında bayılıncaya kadar çalıştırmış, 50’den fazla işçiye virüs bulaşmış ve bu sayı her gecen gün artmıştır.
‘Patronlar ücretsiz izin uygulaması ile işçilere saldırmıştır’
Ücretsiz izin uygulamasıyla işçilerin sadece açlığa mahkum edilmediğini, aynı zamanda hak arama mücadelesinin de önüne geçildiğini, fiili olarak kıdem hakkının askıya alındığını belirten Özak, “Migros, HSK, Özer, Baldur, FZK işçilerinin sendikalaşma, hak arama mücadelesine karşı patronlar ücretsiz izin uygulaması ile işçilere saldırmıştır. Aylarca, günlerce ücretsiz izinde kalan işçi, evine bir lokma götürebilmek için, başka iş arayışlarına girmiş, ‘tek taraflı fesih’ yapmaya zorlanarak, kıdem hakkı dolaylı yollarda gasbedilmiştir. Bu saldırıların bir yanını Tayaş patronu oluşturuyorsa, zeminini de hükümetin aldığı kararlar oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.