Cezaevlerinde bulunan 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu, koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte daha büyük bir risk altında. Mezopotamya Ajansından (MA) Zeynep Durgut’un haberine göre, risk altında bulunan hasta tutuklulardan biri de 75 yaşındaki Ramazan Özyiğit. 1991 yılında “Terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Özyiğit, 29 yılda 8 ayrı hapishaneye sevk edildi. Özyiğit, son olarak sevk edildiği Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tek kişilik hücrede tutuluyor. Kalp, böbrek, şeker, tansiyon ve işitme kaybı gibi farklı hastalıkları nedeniyle tam 7 kez ameliyat olan Özyiğit, ilerleyen yaşı ve sağlık sorunlarından dolayı tek başına ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda ve durumu her geçen gün daha da ağırlaşıyor.
“Hapishanede kalamaz” raporu var
Şırnak’ın İdil ilçesinde yaşayan eşi Şerife Özyiğit, 29 yıldır eşinin farklı cezaevlerinde haksız bir şekilde tutulduğunu söyledi. Eşinin Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen cezaevinde tutulduğunu belirten Özyiğit, “Hapishanede girdiğinden bu yana 7 kez ameliyat oldu. Kronik hastalıkları var. Tutuklandığı günden beri tedavi görüyor. ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu da var. Bütün bunlara rağmen bırakılmıyor. Kulakları duymuyor, yaşı 75 olmasına rağmen hastalıklarından dolayı sürekli hücrede tutuluyor ve sürekli hastaneye kaldırılıyor. Her geçen gün daha da ilerliyor” dedi.
“Sağlıklı bir insan kalamıyor, hasta olan nasıl kalsın?”
Özyiğit, eşinin sağlık sorunlarını gün geçtikte ağırlaştığını ifade ederek, cezaevinde yemek koşullarının da kötü olduğunu söyledi. Özyiğit, şunları söyledi:
“Şeker, kalp, tansiyon, işitme kaybı ve böbrek hastalığı gibi hastalıkları bulunuyor. Bunların üstüne cezaevlerinin yemekleri yenilmiyor. Bütün şikayet ve itirazlara rağmen cezaevi yönetimi yemekleri değiştirmiyor. Eşim, her cezaevi görüşünde yemeklerin kötü olmasından bahsediyor. Cezaevinin şartları ve koşulları eşimin hastalığının ilerlemesine neden oluyor. Sağlıklı bir insan cezaevinde kalamıyor, hasta olan bir insan nasıl kalsın?” diye sordu.
Ne görüşe gidebiliyor ne de ilaçlarını alabiliyor
29 yılını cezaevi kapılarında geçirdiğini dile getiren Özyiğit, “Erzurum’dan İskenderun’a kadar birçok cezaevine sürgün edildi. 29 yıldır cezaevleri kapılarındayım. 75 yaşındaki yaşlı biri devlete ne zarar verebilir ki? Bir yıldır imkansızlıklardan dolayı görüşüne gidemedim. Virüsten dolayı avukatlar da ziyarete gidemiyor. Son durumu hakkında net bir bilgimiz yok. Son süreçte ilaçlarını alabilecek paramız bile yok” diye konuştu.
Yaşanabilecek olumsuz bir durumundan devlet yetkililerinin sorumlu olacağını söyleyen Özyiğit, yetkililere “Cezaevinden eşimin cenazesi çıkmasın. Hiç olmazsa hasta tutukluları ve durumu iyi olmayanları serbest bıraksınlar” çağrısında bulundu.