Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Dersim’de 23 Haziran’da yaşamını yitiren ve 25 Haziran’da Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde defnedilen Mahmut Alınbay’ın mezarı 98 günde 6 kez saldırıya uğradı. Son yıllarda polis, asker ve korucuların mezarlıklara yönelik yıkıma benzer bir şekilde yapılan tahribata Alınbay’ın ailesi tepki gösterdi. Anne Saliha Alınbay, “Ölümüzden de mi korkuyorsunuz? Oğlumu rahat bırakın” diyerek, saldırılara karşı Dicle Aile Mezarlığı’nda nöbet tutacağını söyledi.
‘Mezardan cenaze çıkarıyoruz!’
Oğlunun mezarına saldırı olduğu gün bazı görgü tanıklarının mezarlığın yakınında zırhlı araçları gördüklerini anlatan anne Alınbay, Dicle Emniyet Müdürlüğü’ne gidip buradaki yetkililerle görüşmek istedi. Mezarlığın ilçe karakoluna yakın olmasından kaynaklı 24 saat mobese kameralarıyla izlendiğini kaydeden anne Alınbay, ilçe emniyetinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “İlk saldırı oldu gitmedim, sonra 4 defa daha saldırdılar. 6’ncı da emniyete gittim. Emniyet müdürü ile görüşmek istediğimi söyledim. ‘Bugün git yarın 11.00’de gel’ dediler. Sanki hastaneden randevu veriyorlar. Bana ‘Neden mezarın üzerine Şehit Piro yazdınız?’ diye tepki gösterdiler. ‘Biz mezardan ceset çıkarmışız. Bir taş kırılıyor gelip hesap soruyorsun’ dediler.” Anne Alınbay, emniyet müdürlüğünde kendisine söylenen bu sözlerin mezara yönelik saldırının itirafı olarak gördüğünü dile getirdi.
Görgü tanıkları var
Oğlunun yaşamını yitirmeden önce kendini ölüm haberine hazırladığını, ancak asıl zor olanın mezarlara dönük saldırıların olduğunu dile getiren anne Alınbay, “Oğlumun ölümü bir yana mezarına saldırmaları bana zor geliyor. Zaten bir gün onuruyla şehit olacağını biliyordum ama mezarına böyle yaptıkları için ben de ölüyorum. Gerekirse savcılığa, insan hakları derneklerine başvuracağım. Korkmuyorum. Mezarı başında gece, gündüz nöbet tutacağım. 3 aydır her gün mezara gidiyorum, ben ayrılınca gidip saldırıyorlar” diyerek, görgü tanıklarının son saldırının olduğu gün mezarın başında polisleri ve zırhlı araçları gördüklerini kaydetti.
Oğlunun kimyasal silah saldırısında öldüğünü, şimdi de mezarında rahat bırakılmadığını, bu durumun İslamiyet’le bağdaşmadığını ifade eden anne Alınbay, “Kendilerine ‘Müslüm’ diyorlar. Müslüman olsalardı oğlumun üzerine kimyasal atmazlardı. 4 gün oğlumun ölüsünü yerde bırakmazlardı. Naaşını morga bile koymadılar. Ölüsünü güneşin altında bıraktılar. Müslümanlığı bilmiyorlar, gelip bizden öğrensinler” dedi.
‘Oğlumu rahat bırakın’
“Oğlumu rahat bırakın, gitmeyin, basmayın mezarına” diyen anne Alınbay, “Ölüsünü rahat bırakın. Toprak altında olan biri size nasıl zarar verebilir. Bu nasıl bir kindir, bu nasıl bir öfke” diyerek tepkisini ifade etti.