Ekonomik büyüme sağlanmadan işsizlik sorununa çözüm getirilemeyeceğini belirten Doç. Dr. Aziz Çelik, bugünün şartlarının geçmiş krizlerden farklı olduğunu söylüyor ve enflasyon, yüksek faiz ve işsizlik oranlarını krizi uzatacak göstergeler olarak sıralıyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve İŞKUR verilerinden faydalanarak yaptığı geniş tanımlı işsizlik hesaplamasına göre Ocak ayı itibarıyla işsiz sayısı 6 milyon 351 bine yükselirken, işsizlik oranı yüzde 18.3 olarak hesaplandı.
DİSK-AR’ın açıklamış olduğu raporu değerlendiren Doç. Dr. Aziz Çelik, dar ve geniş tanımlı işsizlik rakamları arasında oldukça büyük bir fark olduğuna dikkat çekti.
MA’dan Servet Karaduman’a konuşan Çelik, DİSK-AR’ın aksine TÜİK’in işsizlik kriterinde, son bir ay içerisinde herhangi bir iş arama kanalı kullanmayanların dahil edilmediğini hatırlattı.
İşsizliğin artmasının temel nedenlerinin ekonomideki
durgunluk, sanayideki daralma, talebin düşmesi ve yeni istihdam alanlarının
yaratılmaması olduğunu dile getiren Çelik, bunun ekonomideki büyümeyi
yavaşlattığını ve işsizlik verilerinin yükselmesine yol açtığını vurguladı.
Çelik ayrıca kadınların ve gençlerin ayrımcılığa maruz bırakıldığını, daha kolay işten çıkarıldığını söyledi ve ekledi: “Bu yüzden bu grupların işsizlik oranları dar tanımlı işsizlik oranlarının üstünde seyrediyor.”
‘Uzun zamana yayılacak’
Öte yandan Çelik’e göre bugün yaşanılan ekonomik krizin nereye kadar gideceğini kestirmek oldukça güç.
Yine de Çelik, bugünkü krizin daha uzun zamana yayılabileceğine dair göstergelerin olduğunu söyledi ve bunları şöyle sıraladı:
“Bir yandan enflasyon bir yandan yüksek faizler bir yandan yüksek işsizlik beraber seyrediyor. Bu nedenle biraz daha güç bir kriz ve daha zaman alacak bir kriz.”
Çelik son olarak ekonomik büyüme yeniden sağlanmadan işsizliğe çözüm getirilemeyeceğini sözlerine ekleyerek, olası çözüm senaryolarını şöyle özetledi:
“Çünkü işsizliğin ortadan kaldırılması istihdam yaratılmasına bağlı olarak çözülebilecek bir durum. Özellikle işsizliği giderici bir çözüm olarak çalışma saatlerinin düşürülerek yeni iş yaratılması önemli bir seçenektir. Fazla mesai uygulamalarını sınırlandırılması böylece yeni iş yaratılması önemli bir seçenek olarak gündemde duruyor.
Kamuoyunun istihdam yaratması özel sektöre göre kriz dönemlerinde daha mümkündür. Dolayısıyla kamusal nitelikli istihdamın artırılması ve ona dönük düzenlemelerin yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Yine işsizliğin yaratmış olduğu zararı azaltmak açısından işsizlik fonunun doğrudan işsizlere yönelik kullanımının artırılması gerekiyor. İşsizlik bir çırpıda yok edilebilecek bir olgu değildir ama işsizliğin yaratmış olduğun sorunları hafifletmek için işsizlik fonundan yararlanılabilir.”