Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutuklu bulunan Kadri Ekici’nin (25) tek kişilik hücrede şüpheli ölümüne dair yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, siyasi tutuklulara uygulanan düşman ceza hukukuyla mahpusların infazlarının yakılması, tedavi hakları ve dolayısıyla yaşam haklarının engellenmesi, işkence ve de benzeri sebeplerle cezaevlerinden her gün yeni ölüm haberleri geldiği vurgulandı.
‘Katliamlar meşru hale getiriliyor’
12 Eylül Darbesi ile başlayan ve 2000 yılında “hayata dönüş” adı altında cezaevlerinde yapılan katliamla meşru hale getirilen işkence ve tecrit politikalarının tutukluların yaşam haklarını elinden alacak düzeye geldiği kaydedilen açıklamada, “Çıplak arama, darp ve kötü muamele, ayakta sayım, sürgün, ağız içi arama dayatması, tehdit, hakaret, ağırlaştırılmış tecrit, sosyal faaliyetlerden yararlandırmama gibi uygulamalar rutin hale gelmiştir. Kimliksizleştirme ve kişiliksizleştirme amacıyla sistematik olarak tutsakların hem ruhsal hem de fiziksel bütünlüklerine zarar verilmektedir” denildi.
‘2022’de 12 tutsak şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi’
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 1997 ile 2014 yılları arasında Türkiye cezaevlerinde toplam 544 tutuklunun intihar ettiği verilerine dikkat çekilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) verilerine göre ise 2014’den günümüze intihar eden kişi sayısı 97 olarak kayıtlara geçmiştir. İHD’nin verilerine göre ise 2021 yılı içinde 13 tutsak intihar, 5 tutsak ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş ve 1 tutsağın da ölüm nedeni açıklanmamıştır. 2022 yılında 6 tutsağın intihar ettiği iddia edilmiş, 12 tutsak ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir.
Hak ihlalleri ölümlere yol açıyor
Tüm bu ölümler ile cezaevlerinde uygulanan tecrit, hukuksuzluk ve hak ihlallerini birbirinden ayrı görmüyoruz. Kadir Aktar, olay tarihinde 17 yaşında olup, Maltepe Kapalı Hapishanesinden tahliye edildikten 2 gün sonra gözaltına alınıp tekrardan tutuklanmış ve tutuklanmasının akabinde cezaevinde ölü olarak bulunmuştur. Kandıra Kapalı Kadın Hapishanesinde tutulan Garibe Gezer infaz koruma memurları tarafından cinsel şiddet gördüğüne dair şikayet dilekçesi vermesine rağmen soruşturma yapılmamış ve hayatına şüpheli bir şekilde son vermiştir. Vedat Erkmen Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda, Yılmaz Ekinci Aydın E Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda, Sezer Alan ve Sinan Kaya isimli tutsaklar ise Iğdır S Tipi Ceza İnfaz Kurumunda yaşamlarını yitirmişlerdir.
Ölümlerin sorumlusu iktidardır
Hiç şüphesiz iktidar, cezaevlerinde meydana gelen şüpheli tutsak ölümlerinin birinci dereceden sorumlusudur. Bu nedenle cezaevlerinde yaşanan tüm ihlallerin son bulması konusunda iktidarı bir kez daha uyarıyor, yaşanan her ölümden sorumlu olacaklarını hatırlatıyoruz. HDP olarak, Kadri Ekici‘nin ölümünün sebeplerini ortaya çıkarmak için sürecin takipçisi olacağız.” (Jinnews)