Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) çalışma yaşamına ilişkin yeni raporuna göre, küresel krizlerin yanı sıra artan eşitsizlikler, küresel işgücü piyasasındaki toparlanmayı belirgin biçimde tersine çeviriyor.
Rapora göre, 2022’in ilk çeyreğinde dünya genelinde çalışma saatleri koronavirüs öncesi düzeyin (2019 dördüncü çeyrek) yüzde 3,8 altına düştü.
Bu 112 milyon tam zaman eşdeğeri iş açığına karşılık geliyor. Bu rakam, ILO’nun Ocak 2022’de yayınladığı rakamlardan önemli ölçüde düşüşü temsil ediyor.
Halbuki küresel işgücü piyasaları 2021’in dördüncü çeyreğinden kazanım elde ederek çıkmıştı.
Gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler arasındaki ayrışma
Rapora göre, zengin ve yoksul ekonomiler arasındaki büyük ve daha da büyüyen ayrışma var.
Yüksek gelirli ülkeler, çalışma saatlerinde toparlanma yaşarken, düşük gelirli ülkeler kriz öncesi düzeyle karşılaştırmalı olarak yüzde 3,6 ve düşük-orta gelirli ülkeler ise yüzde 5,7 gerileme yaşadı.
Bu ayrışma trendinin 2022’nin ikinci çeyreğinde daha da kötüleşmesi bekleniyor.
Raporda ILO “Gelişmekte olan bazı ülkelerde hükümetlerin, mali alan yetersizliği ve borç sürdürülebilirlik zorlukları nedeniyle eli-kolu bağlı; öte yandan, işletmeler ekonomik ve mali belirsizliklerle karşı karşıya, çalışanlar ise sosyal korumaya yeterli erişime sahip değil” değerlendirmesini yaptı.
En çok etkilenen kadınlar oldu
“Küresel salgının başlangıcından iki yılı aşkın süre sonra, çalışma yaşamındaki birçok insan, işgücü piyasaları üzerindeki etkilerin altında hala eziliyor” diyen ILO şu verileri paylaştı:
Çalışanların çoğunluğu için emek geliri henüz toparlanmadı. 2021’de, her beş çalışandan üçü, emek gelirinin 2019 dördüncü çeyrek düzeyine toparlanamadığı ülkelerde yaşıyordu.
Küresel salgın sırasında, çalışılan saatlerde cinsiyete dayalı açık da arttı. 2022 birinci çeyrekte, küresel çalışılan saatlerde cinsiyete dayalı açık, zaten büyük bir açığın mevcut olduğu kriz öncesi düzeye göre (2019 dördüncü çeyrek) 0,7 yüzdelik puan daha büyüdü. En ağır etkilenenler, kayıt dışı çalışan kadınlar oldu. Gelir grupları bakımından da, cinsiyete dayalı açığın en yüksek olduğu ülkeler düşük ve orta gelirliler oldu.
2021 sonu ve 2022 başlarında ileri ekonomilerdeki boş kadrolarda keskin artış, iş arayanlara göre boş kadro sayısının arttığı, dar bir işgücü piyasasına yol açtı. Ancak toplamda, birçok ülkede işsiz ve yetersiz istihdam edilen işgücünün büyüklüğü dikkate alındığında, işgücü piyasalarının genel olarak aşırı ısındığını gösteren güçlü kanıtlar yok.
Ukrayna krizinin daha da kötüleştirdiği üretim ve ticaret aksamaları nedeniyle, gıda ve emtia fiyatları, yoksul haneleri ve başta kayıtdışı ekonomide faaliyet gösterenler olmak üzere küçük işletmeleri çok ağır etkiliyor.
“İnsan odaklı toparlanma”
Raporda görüşlerine yer verilen ILO Genel Direktörü Guy Ryder, “Küresel işgücü piyasasının toparlanması tersine döndü. Dengesiz ve kırılgan toparlanma, birbirlerini ağırlaştıran krizlerin birleşmesiyle daha da belirsiz hale geldi. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, çalışanlar ve aileleri üzerindeki etkiler çok yıkıcı olacak, sosyal ve siyasi depremlere yol açabilecek” dedi.
Ryder “Bugün artık, birlikte çalışmamız ve insan odaklı toparlanmayı yaratmaya odaklanmamız her zamankinden çok daha zorunlu hale geldi” diye konuştu.