Kürt Dil ve Kültür Ağı’nın, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle Van’da miting düzenlemek üzere bir araya geldi. Musa Anter Parkı’nda düzenlenecek olan mitinge katılmak isteyenler, Ehmedê Xanî Parkı, Sanat Sokağı ve HDP İl Örgütü binası önünde toplandı. 3 noktadan miting alanına yürümek isteyen kitle, polisler tarafından ablukaya alındı.
Mitinge izin çıkmadığı gerekçesiyle yürüyüşe engel olan polis ile HDP’li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Yapılan görüşmelerin ardından kitlenin HDP binası önünde basın açıklaması yapılmasına izin verildi. Ardından Ehmedê Xanî ve Sanat Sokağı’nda toplanan yurttaşlar, “Bila Kurdî bibe zimanê fermî û zimanê perwerdehiyê” pankartı ile yürüyen kitle sık sık “Bê ziman jiyan nabe” ve “Zimanê me hebuna me ye” sloganlarıyla HDP il binası önüne geldi.
Açıklamaya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkanı Mehmet Kamaç, HDP milletvekilleri, Kürt Dil Platformu ile Kürt Dil ve Kültür Ağı üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Meclisi ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
‘Diz çökmedik, çökmeyeceğiz’
DTK Eşbaşkanı Öztürk, yapmak istedikleri mitingin yasaklandığını söyleyerek, her alanda faşizmle karşılaştıklarını söyledi. Öztürk, “Bunu yapanlara sesleniyorum; gidişiniz yakındır. Siz de, Valiniz de hukuk önünde hesap vereceksiniz. Her dil insanlık için önemlidir. Ama dört parça Kürdistan’da Kürtlere karşı saldırılar devam ediyor. Türkiye’de tek millet, tek devlet, tek dil politikası hayata geçirilerek her şey tekleştirildi. Belediye atanan kayyımlar ilk olarak dile saldırdılar. Çünkü biliyorlar ki, dil yok edilirse kültür, benlik yok olur. Biz tüm baskı ve saldırılara karşı dilimize sahip çıktık. Biz diz çökmedik ve çökmeyeceğiz” dedi.
Kürt sorunun çözülmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “Kürtleri 6 yıldır çöktürme planıyla bitirmek istiyorlar. Ama halkımız buna karşı direndi ve başardı. Kürt sorunu başka yerde değil burada çözülmelidir. Biz bu sorunun çözümü için bir daha Amerika’yı keşfetmiyoruz. 2013 yılında Sayın Öcalan devreye girerek her alanda Türkiye’nin önünü açtı. Kürt sorunun çözümü için İmralı yakındır ve çözüm oradadır. Sorunun çözümü ne Amerika ne Rusya’dadır, çözüm yeri İmralı’dır” diyerek konuşmasını bitirdi.
Hedef 2 milyon imza
Kürt Dil ve Kültür Ağı sekretaryasından Bawer Berşev da düzenlemek istedikleri mitinge izin verilmediğini belirtti. Kürt dilinin resmi ve eğitim dili olması için başlattıkları imza kampanyasını hatırlatan Berşev, hedeflerinin 2 milyon imza toplamak olduğunu dile getirerek, “Kürtçenin resmi dil olacağı güne kadar mücadele edeceğiz. Topladığımız imzaları Avrupa Birliği, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne göndereceğiz. Bilinmelidir ki asimilasyon okulda başlar, bu nedenle Kürtçenin okullarda eğitim dili olması gerekiyor” dedi.
PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, 2021’in Kürt dili yılı olması ve okullarda resmi dil olarak kabul edilmesini sağlamak için çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Kürtlere yönelik her alanda olduğu gibi dil konusunda da tecrit uygulandığını belirten Kamaç, “İstanbul’da cami açıp ayet okuyanlar bilsin ki her dil, her kimlik Allah’ın bir ayetidir. Sayın cumhurbaşkanı Kürt dili bir ayettir. Kürtleri yok saymak Allah’ın ayetini inkar etmektir. Biz 60 milyon Kürt, Kürtçenin Türkiye’de eğitim, ekonomi ve resmi dil olması için çalışacağız. Kim nerede duruyorsa dursun herkes birlikte hareket etmelidir. Hatırlatıyoruz; yıllardır Kürtlere acımasız saldırılar oldu ama Kürtler diz çökmedi ve çökmeyecektir” diye konuştu.
Açıklamanın ardından, halkın imza kampanyasına katılımı için çağrı yapıldı.
