Sosyalist Gençlik Hareketi (SGH), Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın 49’uncu ölümsüzlük yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamanın tamamı şöyle;
"...Gider gider nice koç yiğitler gider, Senin de içinde bir oğlun varsa çok değildir Ey mavi gök ! Ey yağız yer bilesin ki, Yüreğimiz kabımıza sığmamakta Örsle çekiç arasında yoğrulduk Hıncımız derya gibi yoğrulmakta..."
Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın Amed zindanlarında işkenceyle katledilmesinin 49. yılı. 49 yıldır sınıf mücadelesine yol göstermeye devam etmektedir.
68’de esen devrimci rüzgarın ve 71 kopuşunda önder bir rol üstlenen İbrahim yoldaş, Kemalizm’in teşhiri ile başta coğrafyamızdaki sınıfların tahlilini ortaya koyarak, coğrafyamız sosyo-ekonomik yapısını ve ulusların kendi kaderini tayin etme hakkını bilimsel olarak ifade ederek tüm bunların çözümünü ve devrimin stratejisini komünist bir güzergâhla ortaya koymuştur. Aynı zamanda Büyük Proleter Kültür Devrimi ürünü olduğunu ifade eden Komünist Önderimiz, Maoizm’in coğrafyamıza taşınması ile kopuş içinde kopuş yaratmış ve nitel olarak kendisini ileri taşımıştır.
Kaypakkaya’yı sadece bir gençlik önderi, köylü devrimcisi olarak görmek veya sadece işkencede direnişin bir örneği olarak figürleştirmek, belirli kalıplara sığdırmak, dogmatik veya statükocu bir anlayışla ele almak, yorumlamak ortaya koyduğu bilimsel sosyalizmi kavrayamamaktan başka bir şey değildir. Komünist Önderimiz başta ortaya koyduğu 72 manifestosuyla, gençlik mücadelesi, 15-16 Haziran büyük işçi direnişi, ifade ettiği bilimsel sosyalizm tezleriyle ve aynı zamanda devrimci militan duruşun, mücadelenin, direnişin ve siper yoldaşlığının güzide bir örneğidir. Zindanlarda “ser verip sır vermeyen” büyük iradesi sınıf mücadelesi tarihinde örnek olmaya devam etmektedir.
Elbette ki fikirleri kitlelere kesin bir kurtuluş yolunu göstermişken faşizmin de başlıca hedefi olmuştur. Günümüzde artarak devam eden saldırılar onun hâlâ egemenlere korku saldığını halklara ışık olmaya devam ettiğini göstermektedir. Kaypakkaya posterleri, kitapları, resimleri hatta isminin dahi anılması egemenler tarafında derin huzursuzluk yaratmaktadır. Dolayısıyla saldırıları bu oranda artmakta Kaypakkaya ismini silmeye, mücadelesini devralanları, ardıllarını, yoldaşlarını sindirmeye çalışmaktadırlar.
“…kimilerine göre ecel, kimilerine göre 90 günde örülen direniş!
Ölüm; canlanan yaşamdır Kaypakkayalarda…”
Bugün olan bu saldırılar eylem alanlarında, sokaklarda, egemenlerin Kaypakkaya’ya dair hiçbir şey görmek istememeleri zindanlarda 90 gün boyunca ördüğü direniş olmakla beraber faşizmin üzerine yürüyen düşünceleridir.
Sosyalist Gençlik Hareketi olarak katledilişinin 49. yılında Komünist Önderimiz İbrahim Kaypakkaya yoldaşı anmanın ve mücadelesini omuzlamanın onurunu taşıyoruz. Faşizmin pervasızca saldırdığı bu zamanda Önder Kaypakkaya’nın çizdiği kızıl güzergâh kavga rehberimiz olmaya devam edecektir.
Ölümsüzlüğünün 49. yılında Komünist Önderimizi bir kez daha anıyor, göklere çektiği kızıl sancağı daha yükseklere çıkaracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.