Dersim’de Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada: “Açlık grevleri ve ölüm oruçlarının kritik aşamaya geldiğini belirterek toplumsal barış ve yaşam hakkı için çok geç olmadan siyasal iktidarı, evrensel hukuk değerleri içerisinde kendi yasalarını uygulamaya ve sorunu çözmeye çağırıyoruz denildi.”
Yapılan basın açıklaması şöyle:
Ülkemizde şu an itibarıyla çok ciddi siyasal bir krizle karşı karşıyayız. Tüm toplumsal kesimler ciddi bir baskı ile susturulmak istenmektedir. En temel hakların kullanımı bile hukuksuz bir şekilde engellenmektedir. Git gide hukuk devletinin normlarından uzaklaşma ve hak ihlalleri bizleri ciddi bir şekilde kaygılandırmaktadır.
Hali hazırda ağır aksak ilerleyen demokrasi ve hukuk son iki yıldır tamamen özünden uzaklaşmıştır. Ülkemizde demokrasi ve hukukun savunulduğu iddia edilse bile pratikte yaşananlar iktidarların anti demokratik uygulamaları ve hukuksuzluklarıdır. Bu uğurda binlerce insanımız emekçimiz, insan hakları savunucusu, geçmişten beri özgürlüğünü ve yaşamını feda etmiştir. Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, siyasal faaliyet yürüten kurumlar olarak ilkelerimiz ve mücadelemiz evrensel hukukun tesisi, demokrasinin inşası ve toplumsal barışın sağlanması içindir. Sivil toplum örgütleri varoluşundan bu yana insan yaşamını, ,sağlığın korunması ve geliştirilmesi noktasını varlık sebebi olarak görmüştür. Bizler insan yaşamını her türlü kavram ve kaygının ötesinde ele alır, her şeyin merkezine insanın yaşamını ve sağlığını koyarak şekillendiririz.
Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevi bugün itibari ile ülke içinde ve dışında binleri aşan katılımlarla devam etmektedir. Siyasal iktidarın talepleri karşılamaması sonucunda tutsaklar ölüm orucu eylemine başlamıştır. An itibari ile açlık grevindekilerin ve ölüm orucuna girenlerin durumu kritik aşamayı geçmiştir. Özellikle siyasal iktidarın sorunu görmezden gelmesi kaygılarımızı daha da artırmaktadır. Sürecin bu şekilde devam etmesi sonucunda daha fazla can kaybının yaşanması kaçınılmazdır. Bu durumun toplumsal barışın demokrasinin ve insan haklarında tamir edilemeyecek yaralar açacağı aşikârdır.
Hapishanelerde başta hekimler olmak üzere bağımsız heyetlerin ziyaretine izin verilmediği için eylemcilerin sağlık durumları ile ilgili sağlıklı bilgiler alınamamaktadır. Avukatlar ve ziyarete giden tutuklu yakınlarından edinilebilen kısıtlı bilgiler eylemcilerde ciddi kilo kayıplarının yaşandığı, sağlık sorunların ortaya çıktığı ve kritik eşiğin aşıldığını işaret etmektedir. Kimi cezaevlerinde yaşamsal önemde olan başta B1 vitamini olmak üzere sıvı, tuz ve şeker verilmemektedir. Demokrasi, emek ve meslek örgütleri olarak toplumsal barış için herkesi insani, ahlaki ve vicdani sorumluluğa davet ediyoruz.
Bu bağlamda toplumsal barış ve yaşam hakkı için çok geç olmadan siyasal iktidarı, evrensel hukuk değerleri içerisinde kendi yasalarını uygulamaya ve sorunu çözmeye çağırıyoruz.
İmzacı kurumlar: Halkların Demokratik Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Sosyalist kadın Meclisleri, Emeğin Partisi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Cumhuriyet Halk Partisi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Demokratik Alevi Derneği, Partizan, Tunceli Barosu, İnsan Hakları Derneği, Dersim Ekoloji Derneği, Munzur Çevre Derneği, DİSK Genel İş Şubesi, DTK.