Üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen hâlâ aydınlatılmamış olan katliamda yaşamını yitirenlerin saygıyla ve sevgiyle anıldığı ifade edilen İHD açıklamasında, “Din ve inanç özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi evrensel insan hakları prensiplerini yok sayan ve yine farklılıkları çoğulculuk unsuru olarak görmeyip tekçi, baskıcı bir sistemi tesis etmek ve daim kılmak isteyen politikalar ve uygulamalar Sivas Madımak Katliamı’na yol açmıştır. Ayrıca, yaşanan katliamın tüm boyutları ile etkili bir şekilde soruşturulmaması ve bazı failler ve gerçek sorumluların bulunup, yargı önüne çıkarılmaması da acıların sağaltılmayıp aksine artmasına yol açmıştır. Fail ve sorumluların korunması cezasızlık politikasının bir yansımasıdır” denildi.
Sivas Madımak’ta yaşanan katliama ilişkin hakikatin ortaya çıkarılmasının, geçmişle gerçek bir yüzleşme sürecinin yaşanması ve en önemlisi baskıcı zihniyetin değişmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi; “Bu zihniyet değişikliğinin yapılması ise insan haklarının prensiplerinin tamamen yaşama geçirilmesi ile mümkündür. İHD olarak, Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor ve hakikatin ortaya çıkarılması mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade ediyoruz.”
İnsan Hakları Derneği, 2014’te yapılan Genel Kurullarında 2 Temmuz’u “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü” olarak ilan ettiklerini hatırlattı, talepleri sıraladı:
1.Türk Ceza Kanunu’nda yer alan İnsanlığa Karşı Suçlar, hangi tarihte gerçekleştiğine bakılmaksızın insanlığa karşı suçlarda “zamanaşımı” söz konusu olmayacak şekilde yeniden düzenlenmeli, Sivas davası yeni baştan ele alınmalı, cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, emniyet müdürü, vali dahil tüm sorumlulardan yargı önünde hesap sorulmalıdır.
2.Devletin ve toplumun geçmişle yüzleşmesinin sağlanması bakımından Hakikat Komisyonu kurularak ka3.tliamın bağlantılarını da içeren gerçeğin açığa çıkarılması sağlanmalıdır.
3.Madımak Oteli “Utanç Müzesi” yapılmalıdır.
4.Gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve 2 Temmuz günü ulusal düzeyde “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü” olarak kabul edilmelidir.