Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yurtbaşı (Şêxan) Mahallesi’nde mermer ocağına karşı direnen köylülere yönelik saldırıya ilişkin 58 baro başkanının imzasıyla ortak açıklama yayınlandı. Yaşam alanları ve doğaya yönelik tahribatların endişeye neden olduğu belirtilen açıklamada, “Doğaya ve yaşam alanlarına yönelik bilim dışı bir şekilde gerçekleştirilen rant odaklı müdahaleler, geleceğimizi ipotek altına alarak, insan sağlığını ve tüm canlıların yaşamını büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bırakmaktadır. Türkiye’de çevre hakkı konusunda yaşanan süreç, Anayasa’nın 56. maddesiyle koruma altına alınan ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ hükmünün fiilen ortadan kaldırıldığı bir sürece evirildiğinden, geleceğimiz açısından tehlikeli bir dönemece işaret etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Tarihi geçmiş gaz bombaları
Mermer ocağına karşı protesto hakkını kullananlara yönelik müdahalenin savaş alanlarını andırdığına dikkat çekilen açıklamada, “Havaya yoğun bir şekilde ateş edilmek ve gaz bombaları atılmak suretiyle ortaya çıkan tablo, yoğun hak ihlalleri yaşanmasına neden olmuştur. Üzerlerinde ‘son kullanım tarihinden sonra kullanılması tehlikedir’ ibaresi olmasına rağmen kullanılan gaz bombalarının son kullanma tarihlerinin geçmiş olması da evrensel hukuk kurallarına aykırı olarak yapılan müdahalenin amacının da tartışılmasına sebep olmaktadır” denildi.
Rant odaklı politikalar
Projeye son verilmesi çağrısı yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Biz, aşağıda imzası bulunan Barolar; Van İli Gürpınar İlçesi Yurtbaşı Mahallesi’nde yapılmak istenen mermer ocağı projesine ve benzer biçimde yurdun dört bir yanındaki insan sağlığına, doğaya ve tüm canlılara yönelik tehlike barındıran projelere son verilmesini, doğamıza ve yaşam alanlarımıza yönelen rant odaklı politikalardan vazgeçilmesini, yurttaşların en temel haklarından biri olan protesto hakkının güvence altına alınmasını ve yöre halkının zararları giderilerek kendilerinden özür dilenmesini talep ediyoruz.” (MA)