Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında 12 yaşındaki Helin Hasret Şen’i katleden polis Abdullah Ercan’ın yeniden yargılanacağı davanın ilk duruşması Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Helin’in ailesi ve avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, İHD Diyarbakır Çocuk Hakları Komisyonu, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi ile sanık avukatı hazır bulunurken sanık Abdullah Ercan’da Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmada Uluslararası Af Örgütü gözlemcisi, Hafıza Merkezi, Rengârenk Umutlar Derneği de izleyici salonunda yerini aldı.
İlk olarak duruşmada Helin’in katledilmesine dair görüntüler izlendi.
İzlenen görüntülerin ardından görüntünün 08.42 ile 08.44 aralığında kobra tipi zırhlı araçtan sokakta bulunan elektrik panosuna birkaç el atış yapıldığı görüldüğü belirtildi. Mahkeme, ”Maktulün elektrik trafosunun arkasından ailesi tarafından alındığı görüldüğü anlaşıldı” dedi.
Avukat Abdullah Zeytun, “Yıkıkkaya Caddesi’nde herhangi bir çatışmanın olduğuna dair bir kayıt yok. Mahalleliler ihtiyaçları için çıkarken zırhlı araca doğru nasıl çekimser olduklarını görüyoruz. Sanık her ne kadar uyardığını ve kör noktalara ateş ettiğini söylese de görüntülerde hiç öyle bir şey olmadığını görüyorsunuz. O güne dair herhangi bir telsiz kaydı veya çatışma görüntüsü de bulunmuyor” diyerek görüntüleri incelemek için ek süre talebinde bulundu.
Sanık avukatı, sanığın ilk atışı sokakta bulunan elektrik trafosunun altındaki betonarmeye isabet ettiğini, ikinci atışın trafonun sol betonarme yapıya isabet ettiğini ve Helin’i hedef almadığını belirterek sanığın duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
İddia makamı, eksik hususların giderilmesi talebinde bulundu.
Helin’in babası Ekrem Şen, Helin’in 7 yıldır toprak altında olduğunu, sanığın elini kolunu sallayarak gezdiğini, görevi başında olduğunu, adaletin olmadığını belirterek, bundan dolayı sanığın tutuklanmadığına dikkat çekti.
’Bile isteye Helin hedef alınmıştır’
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatı Ömer Sansarkan, “O tarihte valilik tarafından 6 mahallede yasak kaldırılmıştı. Bu da o gün mahallede herhangi bir eylemin olmadığını gösteriyor. Sanık Helin’i bile ve isteyerek hedef almıştır. Çocukların orda oynadığı, mahallelilerin sokakta olduğu ve ihtiyaçlarını karşıladığı görülüyor. Bundan dolayı tekrar diyoruz sanık Helin’i kasten öldürmüştür derhal tutuklanmasını talep ediyoruz” savunmasını yaptı.
Sonrasında savunma yapan Eylül Özgültekin olay gününü hatırlatarak, dosyanın içinde yedi yıldır esası etkileyecek bir durumun gelişmediğine vurgu yaptı. Eylül, “Sanık eylemi kasten gerçekleştirmiştir. Sanığın agresif bir kişiliği olduğunu biliyoruz ve dosyaya da ekledik. Bu haliyle birinin görevde olması dahi bizler açısından tehlikeli olarak görülmektedir” diyerek sanığın tutuklanmasını istedi.
Helin’in annesi Nazime Şen, sanığın tutuklanması talebinde bulunarak 7 yıldır adaletin peşinde olduğunu ve “çocuk katili” olan birinin üniformayla nasıl gezebildiğini sordu. Nazime, sanığın bir çocuğu gözünü kırpmadan katlettiğini ve bir an önce tutuklanması gerektiği talebinde bulundu.
Sanık savunmasında o güne dair telsizlerde bir sorun oluştuğunu ve anons yapıp yapmadığını hatırlamadığını ifade etti.
Yapılan savunmaların ardından mahkeme görüntülerin incelenmesi ve rapor aldırılması için ATK’ye gönderilmesine karar vererek duruşmayı 6 Eylül’e erteledi.
Salondan çıkarıldı
Kararı duyan anne Nazime, kızının 7 yıldır toprağın altında olduğunu failin de rahat rahat dolaştığını ekleyerek, adalet istedi. Buna karşı mahkeme heyeti ise Nazime’ye “Çık dışarı” diyerek salondan çıkardı. Buna tepki gösteren avukatların “Bir annenin yüreği yanıyor, adalet istemesi ve tepki göstermesi gayet doğaldır” demesi üzerine mahkeme avukatlara da “Çıkın dışarı” dedi.