Yadigar Aygün/ İstanbul
Polonez fabrikasında ağır çalışma koşullarına karşı, sefalet ücretine karşı, baskı ve mobbinge karşı Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldukları için 147 işçi işten atıldı. Polenez işçilerinin direnişi 63 gündür tüm saldırı ve engellemelere rağmen devam ediyor. İşten çıkarılan Polenez işçileri ile çalışma koşullarını, yaşadıkları hak gasplarını ve taleplerini konuştuk.
‘Polenez direnişi bir başkaldırıdır, kararlılıkla direnişimizi sürdürüyoruz’
Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya, Polenez işçilerinin sendikalı olduğu için işten atıldığını söyledi. Sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Karlıkaya, “İşçiler anayasal hakkı olan sendika hakkını kullandığı için işten çıkarıldı. Polenez işçilerinin direnişi bir başkaldırıdır. Polenez işçileri kazanır ise sendikalı olduğu için işten çıkarılan işçilerin de kazanabileceğini öğretecek. O nedenle büyük anlam içerin bir direniş. Polenez işçileri, büyük engelleri, barikatları aşarak direnişine devam ediyor. Çok baskıya maruz kalıyoruz. Kararlılıkla direnişimizi sürdürüyoruz. 63 günüdür mücadelemiz sürüyor. Kazanana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
‘Uzun saatlerce kötü koşullarda çalıştırıldık’
İşten çıkarılan Polenez işçisi Mustafa Atacık da, ağır ve kötü çalışma koşullarında çalıştırıldıklarına dikkat çekti. Atacık, “12 sene Polenez fabrikasında çalıştım. Sendikalı olduğum için işten atıldım. Çalışma şartlarımız çok kötüydü. Sabah erken saatte işe başlayıp gece 03:00-04:00’e kadar çalıştığımız günler oldu. Ne doğru-düzgün maaşımızı aldık ne de mesai ücretlerimizi alabildik. Asgari ücretin bile altında ücret aldığımız oldu. Bunu sorduğumuzda vergi diliminden dolayı maaşımızın az yattığı söylenildi. Artık bıçak kemiğe dayanınca sendikalı olmaya karar verdik. Sendikalı olduğumuz için bir gece toplu bir SMS ile KOD-46 ile işten çıkarıldık. Şuan orada taşeron, günübirlik eğitimsiz işçiler çalıştırılıyor. Resmen merdiven altı üretim yapılıyor. İşimize geri dönene kadar, sendika içeriye girene kadar mücadelemize devam edeceğiz” diye belirtti.
‘Gece 3’te bile eve gittiğim oldu’
İşten çıkarılan Gökhan Çalışkan ise, uzun saat mesaiye kaldığını vurgulayarak, “Polenez fabrikasında 5 sene çalıştım. Akşam 18:00’de iş çıkış saatimiz olmasına rağmen gece 02:00’de 03:00’te eve gittiğim günleri biliyorum. Hafta sonu bile işe gidiyorduk. Hiç dinlenmiyorduk” dedi.
‘Hükümette, devlette patronların yanında’
İşten çıkarılan bir başka işçi Murat Demir de, hükümetin işçileri korumak yerine patronları koruduğunu belirterek, “4 ay Polonez fabrikasında çalıştım. Asgari ücretin altında ücret aldığımız için sendikalı olmak istedim. 147 kişi işten atıldık. Sürekli polisi üzerimize gönderiyorlar. Polis şiddetinden dolayı kolu kırılan, omzu çıkan, kaburgası kırılan arkadaşlarımız oldu. Biz sendikal haklarımızı, anayasal hakkımızı kullanmak istedik. Hükümette, devlette patronların yanında. Kimse garibanın yanında değil. Haklarımızı alana kadar mücadele etmeye, direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Polis şiddetine maruz kaldık, tehdit edildik’
İşten çıkarılan Nuri Tanrıverdi ise, Polenez işçilerin polis şiddetine ve tehditlerine maruz bırakıldığının altını çizerek, “2.5 yıl Polenez fabrikasında çalıştım. Bizi hiç insan yerine koymuyorlardı. Hakaret ediyorlardı. Aşalayıcı ve küçük düşürücü muamaleye maruz kalıyorduk. Bizi küçük gördüler. Maaşımız eksik yatıyordu. Sendikalı olmak bir hak. Sendikalı olmak istedik. Geçtiğimiz hafta çok yoğun polis şiddetine maruz kaldık. Tehdit edildik. ‘Seni şöyle yaparız, böyle yaparız dediler.’ Bizleri çocuklarımız ile tehdit ettiler. ‘Çocuklarınız çok akıllı olsa bile işe giremezler’ dediler. Ters kelepçe ile gözaltına alındık. Biz sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bir adım geri atmadık, atmayacağız da. Hakkımızı alana kadar ölmek var dönmek yok” dedi.