Süleyman Göksel Yerkut, İzmir’de Gezi/Haziran Ayaklanması sırasında gözaltına alınarak karakolda kolu kırılmıştı.
Sözcü’den Deniz Ayas’ın haberine göre, Daha sonra mahkemece tutuklanarak hapishaneye gönderilen Yerkut, karakolda kolunun kırılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılıksa Yerkut hakkında “İşkence kanıtı olsun diye kendi kolunu kırdı” iddiasında bulunmuştu. Savcının takipsizlik kararına yapılan itiraz ise Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmişti.
Kararı Anayasa Mahkemesi’ne götüren Yerkut, karakolda ters kelepçe uygulandığını ve sağlık raporu almasının ardından bir polisin koluna tekme attığını, diğer polisin ise ayaklarına tekme attığını söyleyerek şikayetçi oldu.
AYM: İşkence yapıldı
Dosyayı karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumunda gerekli tedavinin yapılmaması nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı ‘kabul edilemez’ bulurken, “Gözaltı işlemleri sırasında insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye maruz kalındığına ilişkin iddianın” ‘kabul edilebilir olduğuna’ yani şahsın kolunun işkence ile kırıldığına hükmetti. Yine Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı yönünden usul yükümlülüğünün de ihlal edildiğine hükmedildi.
Polisler yeniden yargılanacak
AYM, söz konusu dosya için “Yeniden yargılama (soruşturma) yapılsın” diyerek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Süleyman Göksel Yerdut’a da 15 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Oy çokluğuyla alınan karar sonrası, o dönem Yerdut’un karakolda kolunu kıran polislerin yargılanmasının da önü açılmış oldu.