22’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali, son gününde “Kent Demokrasisi” paneliyle devam etti. Nilüfer Aktağ’ın moderatör olduğu, Sanat Sokağı’nda yapılan panele 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, akademisyen Gül Köksal, Peri Belediyesi eski Başkanı Orhan Çelebi ve Şehir Plancıları Odası Başkanı Akif Burak Atlar panelist olarak katıldı. Kent sorunları adına önemli başlıkların konuşulacağını ifade eden Nilüfer Aktağ, ilk olarak sözü akademisyen Gül Köksal’a verdi.
‘Kent hakkını savunmamız gerekiyor’
Dersim İttifakı’nın deprem, göç ve ekolojik yıkıma karşı yaptığı açıklamanın değerli olduğunu ifade eden Gül Köksal, “Valiliğin yaptığı kentleşime politikasına karşı nasıl bir cevap vereceğin bu açıdan değerli buluyoruz. Bir hak mücadelesi olarak kentleşme konusunda neler yapabiliriz buna örnek bir pratik olacağını düşünüyorum. Sistem kendi pratiğini sürekli geliştiriyorsa bizim de kendimizi eleştirerek ve geliştirerek haklarımızı savunmamız gerekiyor” diye belirtti.
‘Dersim’de mahalle komisyonları oluşturulmalı’
Kenti inşa ederek bütün canlıları düşünerek inşa etmek zorunda olduklarını söyleyen Peri eski Belediye Eş Başkanı Orhan Çelebi ise, “İktidar yerel yönetim ilişkisi oldukça önemli. Yerel yönetimlerin o kent açısından yaşayan herkes açısından önemli. Demokrasi, yerel yönetim ve kent dinamikleri o kentin en önemli ayaklarındandır. Kent demokrasisinin en önemli ayağı halk meclisleridir ancak şu ana kadar bunu tam anlamıyla hayata geçiremedik. Dersim’de de hızlı bir şekilde planlama yapılarak mahallelerden başlanarak mahalle komisyonları oluşturulabilir. Nefes alan kentler inşa etmek için mücadele vermeliyiz. Yerelleştikçe o kent daha demokratikleşecektir” dedi.
‘Köylere dönmeli, tarımı geliştirmeliyiz’
Dersim’in simgesel bir kent olduğunu söyleyen 78’liler Hareketi Sözcüsü Celalettin Can da, “Dersim’in geleceğine dair bir plan yapılacaksa Alevilerin değerleri gözetilmelidir. Dersim sokakları ve duvarları Dersim’in değerleriyle donatılmalıdır. Dersim’in ruhu şimdilerde kalekollarla çevrelenmiş durumda. Dersim’e sahip çıkılacak işler yapmamız gerekiyor. Ya Dersim’e sahip çıkacağız ya da diğer seçimlere erteleyeceğiz sorunlarımızı. Dersim’de köylere geri dönmeliyiz, tarımı geliştirmeliyiz. Dersim’in coğrafyasını yok etmek istiyorlar. Dersim’de toplumsal ve yaşamsal örgütlenmeyi sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.
‘Daha fazla katılımcı şehircilik için mücadele etmeyeliyiz’
Kent hakkının kentlerde nefes alma hakkının olduğunu söyleyen Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Akif Burak Atlar, “Kentlerin birçok paydaşları var. Kentler yaşlılar, engelliler ve çocuklar için yaşanılabilir bir yer değil. Kentlerde herkesin birçok talebi var ama herkes aynı fikir de olmayabilir. Bir yerel yönetimde o toplumun örgütlenme kapasitesi ne kadar gelişmiş olduğu çok önemlidir. Her yerde aynı toplumsal örgütlenme olmuyor ama Dersim toplumsal örgütlenmede o özel yerlerden biri. İdeal bir demokrasi olması gerekiyor, kayyumla yerel iradenin gasp edildiği bir ortamda katılımcı ve şehircilik anlamında daha fazla mücadele etmemiz gerekecek” dedi.