Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Meclis’te görüşülen infaz yasası değişikliğine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 2016 tarihinde Meclis’e getirilen ve tepkiler üzerine geri çekilen, cinsel istismar suçunu düzenleyen TCK. 103 maddesi ile ilgili af girişiminin yeniden gündemde olduğu belirtilerek, her fırsatta Meclis’te çeşitli komisyonlarda ve medyada tartışma konusunun yapılması; istismarcıları teşvik etmek, çocuk haklarının ihlal edildiğinin anlamına geldiği belirtildi.
’15 yaşındaki çocukların nikahının insan hakkı olduğu savunuldu’
Konunun en son, 27 Mayıs 2021’de Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda ve Meclis Adalet Komisyonu’nda gündeme getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, ” Kadına Karşı Şiddetin Araştırılması Komisyonu’na Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) adına davet edilen Başkan Süleyman Arslan; kadına yönelik şiddetin erkeklerin birbirine karşı şiddetinden farksız olduğunu ve 15 yaşındaki çocukların nikahının ‘insan hakkı’ olduğunu savundu. Nikahsız beraberliklere ‘sapkın ilişkiler’ nitelemesi yapan Arslan, şiddetin azalması için ise helal beslenmeye özen gösterilmesi ve anneliğin özendirilmesi önerisinde bulundu” denildi.
Aynı gün Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüşmek üzere toplanan TBMM Adalet Komisyonu’nda ise AKP’li Abdullah Güler’in de söylemlerine yer verilen açıklamada, ” Cezaevlerinde TCK 103 çerçevesinde 2020 yılı rakamıyla 645 hükümlünün bulunduğunu, bunların şu anda yasal olarak evli olduğunu, aile birliğini kurduğunu, bu ailelerin korunması için ceza ertelemesi konusu içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Adalet Komisyonu’nda yer alan muhalefet partilerine mensup vekillerin çocuk istismarı söz konusu ise hiçbir ailede ‘rızaya’ dayalı birliktelik olduğunun iddia edilemeyeceği yönündeki itirazları üzerine konunun kanun teklifine eklenmesinden vazgeçildi” diye belirtildi.
‘Aileyi koruma adı altında’ meşrulaştırılmaya çalışılan bu girişimlerin, asıl niyetinin yasal evlilik yaşının 12’ye kadar indirilmesinin önünü açmak olduğu ve her yaştan kadınlar ve kız çocuklarının tecavüzcüleri ile evlendirilmesinin yasalaştırmak olduğuna vurgu yapılan açıklamada, infaz yasasının kanunlaşması durumunda oluşabilecek olumsuz etkenler sıralandı.
*Türk Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’ndaki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Gençler, aileler bu yasalar yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor.
*Çocuk cinsel istismarcıları işledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırdıkları takdirde cezadan kurtulabileceklerini düşünebiliyorlar.
*Bazı yargı mensupları da af propagandalarından etkilenerek giderek daha çok beraat kararı veriyor.
*Toplum da gelenek, görenek diyerek ve af söylemlerinin de teşvikiyle çocuk evliliği adı altındaki çocuk cinsel istismarını ihbar yükümlülüğünü savsaklıyor.
*Af söylentisi çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor.
Türkiye toplumunun yüzde 92’sinin 18 yaş altında evlilikleri onaylamadığı kaydedilen açıklamada, kadın örgütleri tarafından çocuk evliliklerinin yasak olduğu ülkeler paylaşıldı. Ülkeler şöyle; “Dünyada genel eğilim 18 yaş altı evlilikleri ‘çocuk yaşta ve zorla evlilik’ olarak nitelendirerek yasaklama yönündedir. Dünyanın birçok ülkesinde, örneğin Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Hindistan, Suudi Arabistan, Çad gibi ülkelerde evlilik yaşı 18’dir. Endonezya, Malezya, Filipinler, Papua Yeni Gine, Kamerun gibi ülkelerde 21’dir. Ekvator Ginesi’nde evlilik yaşı 23’tür.”
‘Hayatlarımız ve haklarımız için gözümüz üzerinizde’
Son olarak, Meclis’in yakından takip edildiği işaret edilen açıklamada, “Türkiye’nin 7 bölgesi ve 81 ilinden kadınlarla milletvekillerini birebir izlemeye aldık. İktidar bloğu milletvekilleri de dahil olmak üzere tüm milletvekillerini yakından izleyeceğiz. Tüm partilere ve vekillere hatırlatıyoruz; sadece kadınlar ve kız çocukları için değil tüm Türkiye’nin geleceği için tarihsel önemde günlerden geçiyoruz. Atılacak her bir yanlış adımın insani, siyasi ve hatta hukuki bir sorumluluğu var. Hayatlarımız ve haklarımız için gözümüz üzerinizde” ifadelerinde bulunuldu.