SES Dersim Şubesi üyeleri Tunceli Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü önünde bir araya gelerek başlayacak olan TİS görüşmeleri öncesinde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasının Dersim’de yapılmasının bir diğer nedeninin uzun zamandır Tunceli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ali Ekber Yurt’un kendi üyelerine yönelik mobbing, sürgün ve tehditlerinin devam etmesinden dolayı olduğunu ifade eden SES Eş Başkanı Gönül Adıbeli şunları söyledi.
‘Sosyal polita yerine sadaka kültürü yaratılıyor’
Sosyal hizmetlerin geçirdiği olumsuz değişim biz sosyal hizmet emekçilerinin çalışma koşullarını,ASDEP sözleşmeli , sözleşmeli,ek ders karşılığı çalışma gibi kadrosuz , güvencesiz çalışma koşullarına dönüşmüş durumdadır. Çalışma koşullarının her geçen gün kötüleştiği, personel yetersizliğine bağlı olarak iş yoğunluğunun artığı , çalışma sürelerinin uzadığı , mesleki standartların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz.
Ücretlerinn giderekb erimeye başladığı , alım gücünün azaldığı,gerek yönetim mekanizmalarının gerekse de hizmet verdiğimiz kişilerin şiddetini yaşayan biz sosyal hizmet çalışanlarının sorunları yaşanan ekonomik krizle daha belirgin ve içinden çıkılmaz hal almıştır.
Tüm bu sorunlar ve devamında yaşanan sorunlardan kaynaklı biz sosyal hizmet çalışanlarına mobing, bürokratik ve siyasal baskıların dozunu artırmıştır. Pandemi döneminde koruyucu ekipman talep eden sağlık emekçileri ve sosyal hizmet çalışanları “terörist”ilan edilmiş ve çeşitli gerekçelerle sürgün edilmiştir. AKP’nin il ve ilçe yöneticileri özellikle taşra bölgelerin de kurumun işleyişine müdahale ederek torpil ve kayırmalar yaparak liyakatsiz görevlendirmelerle atamalar yaparak sosyal hizmet alanlarının en küçük birimlerini işlevsiz hale getirmeye çabalamakta buna itiraz edenlere de çeşitli saldırılarla gerekçelerle sürgün etmektedir. Bunun son örneğini Tunceli Aile Sosyal hizmetler Müdürlüğü Ali Ekber Yurt gerçekleştirmekte torpil mobbing uygulamalarını karşı koyan arkadaşlarımızı çeşitli gerekçelerle farklı yerlere sürgün etmekte sürgün kararına itiraz eden arkadaşlarımız mahkeme kararıyla görevlerini iade edilmesine rağmen yani bu sefer de ihtiyaç duyulmayan ilçelere yeni birimler açarak görevlendirme adı altında sürgün edilmekte.
Toplu iş sözleşmesine giderken sendika ayrımı yapmadan kesintisiz sosyal hizmeti veren veren arkadaşlarımızın ulaşım beslenme barınma ek ödeme saha tazminatı gibi hakların ödenmesi ve iyileştirilmesi sürekli sorun haline gelmektedir. Tüm bu sorunlarımızın birbirimizi ötelemeden haklı ve meşru mücadelemizi TİS masasına götürene kadar haklı ve meşru mücadelemizi örgütlenerek büyüteceğiz.
Taleplerini sıralayan Adıbeli şunları ifade etti;
Haklarında kesinleşmiş yargı kararları olmayan sağlık ve sosyal hizmet çalışanların görevlerine iade edilmelidir.
Grevli toplu iş sözleşmeli pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkartılsın.
Performans ek ödeme taban teşvik değil teşvik değil tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına yoksulluk sınırı üzerinde emekliliği yansıyan temel ücret istiyoruz.
Sağlık ve Sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek sözleşmeli tüm çalışanlar657 4/A kapsamına alınsın.
Sosyal hizmet alanında özel taleplerimiz de şöyledir;
Ağır engelli yaşlı çocuk ve kadınlara yönelik hizmet veren yatılı kurumlarda çocuk evleri koordinasyon merkezlerinde ve ilgili hizmetler yürütülmesinde bir fiil görev yapan kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personellerde dahil olmak üzere istihdam biçimine bakılmaksızın tüm çalışanlara ek ödeme puanını 20 puan eklenerek ek ödeme yapılmalıdır.
Bakanlığa bağlı kurumlarda çalışanlara istihdam biçimine bakmaksızın sosyal hizmet tazminatı verilmelidir. Bu tazminat ayrıca özel hizmet tazminatından ayrı olarak ele alınıp düzenlenmelidir.
Meslek farklılıklarını ve meslek sorumluluk sınırlarını ortadan kaldıran görevi ve yetkisi olmayan işlerin yapılmasına zemin sağlayan sosyal çalışma görevlisi tanımı tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalıdır.
Meslek çalışmaları ve meslek sorumluluk alanları ve sınırları çerçevesinde tanımlanmalıdır. Çalışanlara keyfi ve sorumluluk alanı olmayan işlerinin yapılmasına izin verilmemelidir.
Mesleki çalışmalara ve meslek elemanları tarafından hazırlanan raporlara yöneticiler tarafından bilimsel ve mesleki olmayan biçimde de müdahale edilmesi engellenmelidir.
Yatılı kurumlarda çalışanların ücretleri artırılmalı yatılı olmayan kurumlarda gerçekten fazla çalışma ücretlendirilmelidir.
Ek ders karşılığı çalışma kaldırılmalı personel ihtiyacı kadrolu istihdam karşılanmalıdır.
Çocuk eğiticilerin kadrosu genel idari hizmetleri sınıfından çıkartılmalı sağlık hizmetleri sınıfına alınmalıdır.
Fiilen genel idari hizmetler işlerini yapan yardımcı hizmet personelinin sınavsız genel idari hizmetleri kadrosuna geçişi yapılmalıdır.
Atama ve yer değiştirme yönetmeliği değiştirilmeli tayin ve atamada hiçbir kurumda olmayan koşul ve kriterler ortadan kaldırılmalıdır.
Sosyal hizmet çalışmalarına ve sağlık hizmeti verenlere yönelik saldırılara karşı güvenlik önlemleri alınmalı gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır
Görevde yükselme ünvan değişikliği sınavları ve mülakat kaldırılmalıdır. 2023 yılı 29 Mayıs’ta açıklanan mülakat sonuçları iptal edilmeli yazılı sınavda yeterli puanı alan çalışanların ataması yapılmalıdır.
Vekaleten idarecilik kaldırılmalı asil idarecilik kadrolarına liyakat ve seçim yöntemi ile ataması yapılmalıdır.
‘Direne direne kazanacağız’
Daha sonra söz alan KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik iktidarın savaş politikalarına ayırdığı bütçeyi sağlık emekçilerine ve sosyal hizmet çalışanlarına ve halka ayırması gerektiğini vurguladı . Toplu iş sözleşmesine giderken tüm bu süreçleri ve saldırılara karşı sosyal hizmet çalışanlarının ve sağlık emekçilerin yanında olmaya devam edeceğiz onları mücadelesini birlikte yükselteceğiz. Kolluk kuvvetlerinin dışarıdan takviye güç getirdiğini ifade eden Bozgeyik bu saldırılara karşı direnmeye devam edeceğiz dedi..
Basın açıklamasına katılan sosyal hizmet emekçileri ve sağlık emekçileri “direne direne kazanacağız, baskılar bizi yıldıramaz, savaşa değil emekçiye bütçe” sloganlar attı. Basın açıklaması öncesi Tunceli Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü önünde çevik sivil polis yoğunluğu dikkat çekti.