Koç Üniversitesi Hastanesinde sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçiler açıklama yaptı. “Sendika haktır engellenemez! Atılan işçiler geri alınsın” yazılı pankartın açıldığı eyleme DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da katıldı.
Söz alan Çerkezoğlu, yıllardır sağlık iş kolunda “sağlıkta taşeron olmaz” diyerek mücadele ettiklerini belirtti. Tüm sağlık çalışanlarının kadrolu, güvenceli bir çalışmaya kavuşmasını isteyen Çerkezoğlu, “Taşeron çalıştırma hiçbir koşulda kabul edilemez. Sağlıkta zinhar kabul edilemez” dedi. Koç Üniversitesi Hastanesiyel bir diyalog olduğunu ve bazı sorunların çözümü noktasında bir takım adım atıldığını ve diğer sorunlarla ilgilenileceğinin söylendiğini aktaran Çerkezoğlu, süreci takip edeceklerini ayrıca işten atılan işçilerin işe geri iadesinin de mücadelesini vereceklerini söyledi.
İşten atılan işçiler maruz kaldıkları hukuksuzlukları aktardı. Yıllardır ağır çalışma koşullarına, angarya işlere, mobbinglere, düşük ücretlere, hastaneden çıkarken hırsız yerine konularak üst aramaları olduğunu belirten işçiler, taşeron çalıştırmaya ses yükseltmek ve haklarını korumak için örgütlendiklerini belirtti. Sendikalı olduklarında süpervizörler, şefler, başhemşirelik tarafından “sendikaya üye olmaya gerek yok, zaten yılbaşında size zam yapacağız, kadroya alacağız, zaten yönetim de sendikaya karşı, hepinizi işten atarlar” şeklinde tehdit edildiklerini belirten işçiler, özel sağlık kuruluşlarında güvencesizliğe mahkum edilen yüzlerce sağlık emekçisini sendikalı olmaya, Dev Sağlık-İş’e üye olmaya çağırdı.
Basın metnini atılan işçilerden Suna Erkoçak okudu. “Sendikadan istifa edin” baskılarına rağmen üye sayılarının hızla arttığını ve geçen ay çeşitli bahanelerle işten atıldıklarını dile getiren Erkoçak, “Kadrolu çalışanlarla aynı işi yapan taşeron işçiler arasındaki farklılıklar sadece ücret boyutunda değil. Taşeron işçiler olarak, kadrolu çalışanların aksine gece mesailerinde gece farkı, gıda, giyim, yol yardımı alamıyoruz. Kadrolu çalışanlara hastanede sağlık hizmeti için indirim uygulanırken taşeron işçiler iş başında kaza geçirdiğinde tıbbı desteğe ihtiyaç duyduğunda dahi, iş yükü bahane edilerek acil servise bile gidemiyoruz, acile gitmeye kalksak bile aldığımız hizmeti ödemeye bir aylık maaşımız yetmez” dedi.
“İşten atmayla tehdit ediliyoruz”
İnsan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı istediklerini dile getiren Erkoçak, “Her bir portör en az 3 kata bakmak zorunda bu toplamda 40 oda, 40 hasta demek. Ara dinlememizi kullanamıyoruz, her dakika ayakta ve işe hazır olmanız bekleniyor. Zaten personel eksikliği nedeniyle işi yetiştirmek için de dinlenmeden çalışmamız gerekiyor. İş tanımımız dışında birçok işi yapmamız bekleniyor ama angaryayı kabul etmemek tutanak gerekçesi olabiliyor ve çoğunlukla idari para cezası uygulanarak maaşlarımızda kesinti yapılıyor. Özellikle pandemiyle birlikte iş yükümüz daha da arttı. O dönemde çalışma koşullarını zorluklarına dayanamayıp istifa eden arkadaşlarımızın yerine yeni işçi alımı yapılmadı. En ufak bir itirazda bile işten atmayla tehdit edilirken bir de şefin ya da yöneticinin bizleri sindirmek için baskı ve mobbinglerini göze almak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta hastane başhekimi ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve talepleri ilettiklerini söyleyen Erkoçak, “Görüşme sonrasında yapılan çanta aramalarının kaldırılması ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Fakat işten atılan işçilerin taşeron firmanın başka projelerinde çalıştırılma teklifi ise hastanenin sorumluluktan kaçtığını göstermektedir. Hastane yöneticilerine, hastanenin bağlı olduğu üniversite yönetimine, vakıf ve holding yöneticilerine sesleniyoruz. Bu üniversitede bilim üretme gayeniz varsa eğitim verdiğiniz öğrencilere işçilerin haklarını nasıl teslim etmediğinizi de anlatabilecek misiniz? Hukuk fakültenizde sadece anayasal hakkını kullanıp sendikaya üye olan işçilerin işten atılmasının doğal olduğunu anlatabilecek misiniz? Tıp Fakültenizde ‘hastalara gerekli özeni gösterdiği, tıbbın gereklerini olduğu için çalışanlarınızı işsiz bırakabileceğinizi’ anlatabilecek misiniz?” sorularını yöneltti.
Talepler sıralandı
* “İşten atılan işçi arkadaşlarımızın işe geri alınmasını istiyoruz!
* Angarya çalışmaya son verilmesini istiyoruz!
* Eşit işe eşit ücret ve çalışanlara ayrım yapılmasından vazgeçilmesini istiyoruz!
* Bütün çalışanların kadrolu, güvenceli şekilde istihdam edilmesini istiyoruz!
* İnsanca yaşamaya yetecek ücret, insan onuruna yaraşır çalışma ortamı istiyoruz!”