JİTEM dosyasından ayrılarak zamanaşımıyla düşürülen gazeteci-yazar Musa Anter (Ape Musa) cinayeti davasında Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı.
Gerekçeli kararda, Musa Anter’in öldürülmesi davasının JİTEM Ana Davası ile 1993’te “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirildiği anlatıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; dosya içerisinde bulunan tüm delillerin tetkik edilip değerlendirildiği belirtildi. Zaman aşımı sürelerinin hesaplanması bakımından da; TCK’nın 66/3. maddesi uyarınca değerlendirme yapıldığı aktarıldı.
TCK 66/ 3 ne diyor? Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl, b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl, c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl, d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl, e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer. |
Zaman aşımı hesabında suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin göz önünde bulundurulduğunun tartışmasız olduğu ifade edildi.
Kararda, ağırlaştırıcı nedenin varlığı durumunda aynı durumun geçerli olmadığını savunularak, bu durum şöyle açıklandı:
“…Ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenlerde, maddede öngörülen ceza miktarı üzerinden indirim oranı ya da miktarı belirtilirken; suçun daha ağır ya da daha hafif cezayı gerektiren nitelikli haline ilişkin düzenlemelerde, öngörülen ceza miktarı açıkça belirtilmektedir.
“Bu nedenle, mevcut dosyada atılı suçların eski ve yeni kanundaki düzenlemelerine göre suçların nitelikli halleri için yasada öngörülen ceza miktarlarının yukarı sınırının dikkate alınması gerektiği cihetle, ağırlaştırıcı nedenler nedeniyle belirlenen oranların dikkate alınamayacağı anlaşılmıştır.”
Zaman aşımı süreleri
Mahkeme buradan yola çıkarak Musa Anter ile Ayten Öztürk’ün katledilmesi olayıyla ilgili yapılan yargılamalarda sanıklar için öngörülen cezaya göre olağan zaman aşımı süresinin 20 yıl, uzamış zamanaşımı süresinin de 30 yıl olduğunu belirtti.
Kararda, ana dosyada (Musa Anter) sanıklara atılı “Halkı isyan ve Birbirini Öldürmeye Teşvik” suçu için öngörülen cezaya göre olağan zaman aşımı süresinin 15, uzamış zaman aşımı süresinin 22,5 yıl olduğu; birleşen dosyada ise sanıklara atılı “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçu için öngörülen cezaya göre olağan zaman aşımı süresinin 10, uzamış zaman aşımı süresinin ise 15 yıl olduğu kaydetti.
Anter’in 20 Eylül 1992’de ve Ayten Öztürk’ün de 8 Ağustos 1992’de öldürüldüğünü belirterek; her iki dosyanın da öngörülen 30 yıllık zaman aşımı süresini geçtiğini kaydetti.
Kamu davaları düşürüldü
Ana dosyada sanıklara atılı “halkı isyan ve birbirini öldürmeye teşvik” suçu için öngörülen 22,5 yıllık uzamış zaman aşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın, 20 Mart 2015 tarihinde zaman aşımına uğradığı belirtildi.
Ayrıca birleşen dosyada sanıklara atılı “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu için öngörülen 15 yıllık uzamış zaman aşımının da geçtiğine işaret edilerek, bu davanın da 8 Ağustos 2007 tarihinde zaman aşımına uğradığı kaydedildi. Her iki suçlamayla açılan davaların da zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verildiği ifade edildi.
Musa Anter
Kararda, sanıklardan Mahmut Yıldırım, Aziz Turan (Abdulkadir Aygan), Savaş Gevrekçi ve Hamit Yıldırım’ın, Anter’in öldürülmesi nedeniyle “tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasıyla yargılandığı davanın zaman aşımına uğradığı ve bu nedenle haklarındaki kamu davalarının ayrı ayrı düşürüldüğü belirtildi.
Yine katılan mağdur Orhan Miroğlu’na yönelen eylem nedeniyle “hükümet aleyhine silah kullanarak halkı isyana teşvik etmek” suçlamasının da davanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle düşürüldüğüne karar verildiği kaydedildi.
Ayten Öztürk
Mahkeme, Ayten Öztürk’ün öldürülmesi nedeniyle “birden ziyade kimseler aleyhine, taammüden, canavarca bir his şevki ile veya işkence ve tazip ile ika edilerek kasten öldürme” suçu ile “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarına dair haklarında kamu davası görülen sanıklar Aziz Turan (Abdulkadir Aygan), Mahmut Yıldırım ve Mesut Mehmetoğlu’na atılı olan suçlara dair sürdürülen davanın da zaman aşımına uğradığına dikkat çekti.
Mahkeme, benzer kanun maddelerini gerekçe göstererek, kamu davalarının ayrı ayrı düşmesine karar verdi.
Tefrik kararı
Sanıklar Ahmet Turan Altaylı (Ali Ozansoy), Hüseyin Eren (Hüseyin Tilki), Aziz Turan (Abdulkadir Aygan), Hayrettin Toka, Fırat Can Eren (Fethi Çetin), İbrahim Babat (Hacı Hasan), Adil Timurtaş, Mehmet Zahir Karadeniz, Lukman Gündüz, Faysal Şanlı, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül, Fethi Çetin, Kemal Emlük (Erhan Berak), Yüksel Uğur ve Saniye Emlük (Emel Berak) haklarında Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’de açılan ve daha sonra Musa Anter Davası ile birleştirilen davanın da tefrikine karar verildi. Mahkeme, söz konusu davaya dair oluşturulacak dosyanın yeni esas numarasına kaydına ve dosyanın anılan esas üzerinden yargılamanın sürdürülmesine karar verdi.
Aygan’a dair deliller saklanacak
Sanık Abdulkerim Kırca’nın 19 Ocak 2009, sanık Recep Erkal (Tiril)’in ise 31 Aralık 2012’de yaşamlarını yitirmelerinin, yeni dosya kapsamında yapılacak yargılamada nazara alınmasına karar veren mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğu’nda bulunan 1 adet disket ve 1 adet Abdulkadir Aygan’ın beyanlarını içeren CD’nin de delil olarak dosyada saklanmasına hükmetti.
Yakalama kararları devam edecek
Mahkeme, son olarak sanıklar Abdulkadir Aygan, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül, Fethi Çetin ve Saniye Emlük (Emel Berak) hakkındaki yakalama emirlerinin devamına karar verdi.