Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), 01-30 Nisan tarihlerini kapsayan hapishaneler hak ihlalleri raporunu yazılı bir açıklama ile yayınladı. 134 farklı cezaevinden yapılan başvurular ile hazırlanan raporda çok sayıda hak ihlaline yer verildi.
Hijyen ve yemekler
Hapishanelerde kapasite sorununun olduğunun belirtildiği raporda, yatakların birbirlerine yakın mesafede olduğu, açık hapishanelerdeki tutukların ortak alanlarda ve yemekhanelerde bir araya gelmek zorunda kaldıkları ifade edildi. Hijyen noktasında çok sayıda başvurunun alındığının belirtildiği raporda, cezaevlerinde dezenfekte işleminin çok az yapıldığı ve gerekli temizlik malzemelerinin verilmediği aktarıldı.
Raporda, “Bazı hapishanelerin bazı koğuşlarında, kalabalık sebebiyle temiz hava akışı sağlanmıyor. Koğuş pencerelerinin küçük olması sebebiyle yeterince havalandırılamıyor ve 3 gün üst üste elektrik kesintilerinin yaşanması nedeniyle yiyecekleri bozuluyor. Yine bazı hapishanelerde infaz koruma memurları sosyal mesafe kurallarına uymadan üst araması yapıyor, yatak, kişisel malzemeler ve çöpleri aynı eldivenleri kullanarak koğuş araması yapıyor. Bu aramalar sırasında mahpuslara maske verilmediği, mahpusların kişisel eşyalarına el konuluyor” denildi. Cezaevlerinde verilen yemeklerin de kalitesiz ve hijyenik olmadığına dikkat çekilen raporda, kantinden alınan ürünlerin hem kalitesiz olduğu hem de çeşitlerinin az olduğu ifade edildi.
Sağlığa erişim
Sağlığa erişim konusunda ciddi sorunların yaşandığı kaydedilen raporda, sorunlar şu şekilde sıralandı:
“* Hasta, yaşlı ve risk grubuna giren mahpuslar için önlemler alınmadığı, temizlik malzemesinin dağıtılmadığı, mahpusların önlemlerini kendileri aldığı,
* Bazı hapishanelerde doktorun revire gelmediği veya düzenli gelmediği, mahpusların İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı’na revir talepleri için dilekçe yazdıkları fakat cevap alamadıkları,
* Bazı mahpusların uzun zamandır revir doktorunu görmedikleri, durumlarına sağlıkçı olduğunu söyleyen kişilerin karar verdiği, revire çıkarılmadan ilaç verildiği ve kayıtlarda mahpusların revire çıkarıldığının yazıldığı,
* Bazı mahpusların revire çıksalar da tüm ilaçlara erişemedikleri, raporlu ilaçlarını alamadıkları ve tahlillerinin yapılmadığı,
* Bazı mahpusların kendilerinde Kovid-19 belirtileri olduğunu düşündükleri, bu sebeple test olmayı talep ettikleri ve test taleplerinin karşılanmadığı,
* Kronik hasta mahpusların hastane sevklerinin uzun zamandır yapılmamasının sağlık sorunlarının artmasına neden olduğu ve bunun durumlarını kritik aşamalara getirdiği belirtilmiştir.”
Görüş ve telefon
Hastane sonrası 14 gün boyunca karantina koşulu olduğu için tutukluların hastaneye gitmek istemedikleri ifade edilen raporda, devamla şu sorunlara yer verildi:
“* Hastaneye gitmek zorunda kalan ağır hasta mahpusların hastaneden döndükten sonra karantinada tutulduğu ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan mahpusların birçok problem yaşadıkları,
* Alınan yeni önlemlerle birlikte ziyaret hakkı yerine geçen telefon görüşünün haftada bir veya iki kere olmak üzere toplamda 20 dakika yapıldığı, bu görüşmede tek bir kişiyle konuşmak zorunda kaldıkları, bazı hapishanelerde ise haftalık telefon sürelerinin 10 dakikayla sınırlı tutulduğu,
* Salgın sürecinde mahpusların aileleriyle diyalog kurdukları araçların sınırlandırıldığı,
* Bazı hapishanelerde görüş kabinin görüşten önce ve sonra dezenfekte edileceğinin söylendiği, bu nedenle 1 saat sürmesi beklenen kapalı görüşlerin farklı gerekçelerle 35-40 dakika yapıldığı, bu durumun uzak şehirlerden gelen mahpus yakınlarını psikolojik olarak zorladığı,
* Kapalı görüşlerin en fazla iki kişi ile yapılabildiği, mahpusların talep etmesine rağmen bu sayının artırılmadığı,
* Mahpusların aileleriyle açık görüşler yapmak istediği, bu talepleri için başvurular yaptığı fakat açık görüşlerin sağlanamadığı,
* Mahpusların kaldıkları hapishanelerin, ailelerinin ikamet ettiği şehirlerden uzak olması sebebiyle ailelerin görüşe gelemediği aktarılmıştır.”