Ozan Garip Şahin’in Dersim (Bir Dünya Vatan) isimli destan kitabı Sancı Yayınları’ndan çıktı.
Muzaffer Oruçoğlu kitabın ön sözünde şunları yazdı;
Garip Şahin bu destana, hastayken, acılarıyla cebelleşirken başladı. Bitirdiğinde bana gönderdi. Destanı okudum, notlar aldım eleştirilerimi ve önerilerimi kendisine bildirdim. Destanın üzerinde yeniden çalışmaya başladı. Bu çalışma aylar aldı. Bitince yeniden gönderdi. Okudum. Dünyanın ve Dersim’in acılarını biraz daha emdiğini ve destanın öncekini aşmış olduğunu gördüm. Belli noktalarına dair yeni itiraz ve önerilerde bulundum. Düzeltilerini yaptı ve yeniden gönderdi. Kısacası elinizdeki bu destan, Garip Şahin’in yatağında acılarına tutunarak, çetin bir yaşam mücadelesi içinde ortaya çıkış oldu.
Eleştiri ve önerilerimle kendisini yeniden çalışmak durumunda bıraktığım ve ek bir gerilime soktuğum için üzgünüm. Acılar duyguları parçalar, dikkat merkezini dağıtır, yoğunlaşmayı ortadan kaldırır. Ozanımızın onulmaz kederler, sancılar içinde böylesine bir destanı ortaya olması bende derin bir saygı uyandırdı. Onun yerinde olsaydım bu sabrı ve sebatı gösterebilir miydim bilmiyorum. Son düzeltileri yaparken acıları derinleşmişti. Ek mektubunda şunu diyordu:
“Biraz acelesi davrandığımı düşünmekte haklısın. Ancak benim hastalığım çok ciddi ve biraz endişeliyim. Bundan dolayı mazlum insanlara, dostlarıma ve yoldaşlarıma son sözlerim olsun istiyorum. Eğer bu konuda bana onay verir ve o ‘kanatlı sözlerinle’ birkaç cümle yazma inceliğinde bulunursan tahmin edemeyeceğin kadar mutlu olurum”
Garip Şahin’in eserine ön söz yazmak benim için onurdur. Eserin giriş ve özellikle de Dersim’e ilişkin bitiş bölümü beni hüzünlendirdi. Garip Şahin’i asıl karakterize eden, bize, “işte Garip Şahin budur,” dedirten Dersim’e ilişkin bu son bölümdeki incelik ve ustalıktır.
Ben bu Destanı, kırıma uğramış ve henüz hesabı sorulmamış mazlum bir halkın sazının, tüm insanlığı kucaklayan dili olarak algılıyorum. Hıncını, öfkesini, ahını, kekemeliğini anlamaya çalışıyorum. Amaçladığı özgür, açık ve komünal dünya karşısında da şapkamı çıkarıyorum.
Yaşamına dair umudumu koruyorum. Bir an önce iyileşip aşık olduğu dünyanın, yıkan ve yaratan dünyanın özgürlük türkülerine dönmesini umuyorum.