Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanlığına seçilen Selçuk Mızraklı, kayyum atandıktan belediyede yaşanan lüks dönüşümü paylaşmıştı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile belediyeye kayyum olarak atanan ve AKP’nin adayı olan Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla’nın belediyede yaptırdığı lüks makam odasının yanı sıra iç içe yapılan lüks dinlenme odası ve banyonun görüntüleri tepki toplamıştı. Paylaşımdan sonra Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden yurttaşlar, kayyumun özellikle lüks banyosu ve makam odasını görme talebinde bulunuyor. Talep yoğunluğu fazla olunca belediye eşbaşkanları henüz bu mekanları halka açmış değil.
Mezopotamya Ajansı’ndan Lezgin Akdeniz’in aktarımına göre; seçilmiş belediye eşbaşkanların göreve başlamasıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi hizmet binasında ilk günde değişiklikler oldu. 2 buçuk yıl aradan sonra yurttaşlar ilk kez üstleri polislerce aranmadan belediye binasına girerken, polis kontrol noktaları ve bariyerler de kaldırıldı. Bariyer ve kontrol noktalarının kaldırılması üzerine belediye işçileri, binanın çevresini tazyikli su ile yıkadı.
Usulsüzlükler teşhir edilecek
Eşbaşkanların oluşturduğu Kayyum Hasar Tespit Komisyonu, Kasım 2016’dan bu yana kayyumun yaptığı ihaleler, ödemeler, çalışmalar ve icraatlarını raporlaştırmak için çalışmalarını sürdürürken, kayyumun tespit edilecek olan usulsüzlükleri ise kentin farklı yerlerinde bulunan ışıklı led panolarında gösterilecek.
‘Lüks Odalar Kullanılmayacak
’ Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, daha önce 750 bin TL denilen ancak belediyedeki faturası inceledikten sonra 1 milyon TL’yi aşan bir ücrete mal olan lüks makam odasını kullanmayacak. Mızraklı, “Hiçbir şekilde orayı kullanmayacağız. İnsanın gözünü yoruyor, yüreğini yoruyor. Orayı ne yapacağımızı da yine belediye meclisimizle beraber değerlendireceğiz” dedi.
Toplumsal Hafızayı Canlı Tutacağız
Kayyumların kentte yarattığı tahribatları onaracaklarını vurgulayan Mızraklı, “Kültürü ve anadili unutturma rejimi ve zihniyetine karşı kentimizde toplumsal hafızayı canlı tutacağız. Amed’de yaşam akışı kentin gerçek kimliğini yansıtacak. Çok dilli belediyecilik politikamız yeniden uygulanmaya konulacak, yaşam burada yaşayanların dili ile olacak” diye konuştu.