21 Mart 2017 tarihinde Diyarbakır Newrozu’nun kutlandığı Newroz Parkı’na gelmek isterken üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesi” iddiasıyla polisin açtığı ateşle vurularak öldürülen Kemal Kurkut cinayetinin üzerinden iki yıl geçti.
Kurkut’un öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen yargılama süreci halen devam ediyor.
Soruşturmanın başlamasından ardından ve yargılama süreci boyunca sanık polisin tutuklanması istemi her defasında reddedildi.
Kurkut ailesinin avukatlarından Serdar Çelebi, tüm delillere rağmen yargılamaya ilişkin Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) sanık polis lehine rapor hazırladığını belirterek, şunları söyledi:
“Silahtan çıkan boş kovanlar üzerinde yapılan incelemede, maalesef buna rağmen sanık lehinde, sanığı koruma, cezasızlık politikasını sürdürme eğiliminde bir rapor hazırlandı ve rapor dosyaya sunuldu. Tabii bunu kabul etmek çok mümkün değil.
“Bunun akabinde Ulusal Kriminal Büro’dan tanzim edilen raporda, adım adım, tek tek fotoğraf kareleriyle tespit edilmiş ve failin kim olduğu konusunda tereddüt bırakmayacak derecede açıkça belirtilmiş. Mesela bizim açımızdan aslında olay çözülmüş durumda, raporla beraber. Bu rapor üzerine tutuklanma talebimiz oldu. Üzücü şey mahkeme ara kararda, adli kontrolü ve yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı.”
“Yaşam hakkının ihlali yargılaması yapılıyor”
ATK’nin hazırladığı raporun “cezasızlık politikasının uzantısı” olduğunu ve devlet kurumlarının cezasızlık politikasında aynı reflekse sahip olduğunu belirten Çelebi, şöyle devam etti:
“Yani refleksler bir oluyor, idari olsun, adli olsun, refleksler birdir. Bir şekilde ötekileştiriyor insanları. Yani maktul olsun, sanık olsun bu dosyalarda ötekileştiriliyor. Ölen kişinin kimliği üzerinden yargılama yapılmaya çalışılıyor. Kemal Kurkut’un yaşamı üzerinden, yaşam hakkının ihlali yargılaması yapılıyor. Bu aynı zamanda toplumda yaşayan diğer bireylerin yaşam hakkıyla ilgili bir davadır.”
Avukat Çelebi, “Eğer Aydın Erdem, Tahir Elçi, Şahin Öner, Medeni Yıldırım ve diğer failli meçhul dosyalarda cezasızlık politikası izlenmeseydi Kemal Kurkut öldürülmeyecekti” diye de ekledi.
Kurkut’un ağabeyi: Adalet suçlunun tarafını tutuyor
Kemal Kurkut’un ağabeyi Cihan Kurkut ise adalet beklentisini dile getirerek, şunları söyledi:
“Kardeşimizin ikinci yılı bitti fakat bizim içimizdeki acı hala yeni ve bu belki yıllarca sürecek. Çünkü kardeşimizle birlikte devletin bütün organları da öldü. Bizim içimizdeki acıya ilaç olacak adalet ve benzeri kurumlar maalesef suçlunun tarafını tutuyor. Bundan dolayı bu ülkede güvensiz bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz.
“Bize göre zanlı her yerdedir, çünkü hiçbir polis memuruna güvenemiyoruz ya da hiçbir devlet memuruna. Bu ülkede çok katliamlar yapıldı, ama Kemal’in vurulma anları çok içten yaraladı. Biz gerçek adalete olan inancımızdan bu davanın takipçisi olacağız. Er ya da geç adaletin geleceğine inanıyoruz. Sadece Kemal için değil, Berkin, Ceylan ve daha nicesi için adaletin geleceğine inanıyoruz. Çağrımız artık kan ve kinin bitmesi, barışın artık bu topraklarda yeşermesidir. İnsanlığın yaşatılmasıdır.”(MA)