Siirt’in Kurtalan ilçesine bağlı Konakpınar (Eynqesr) köyünde yaşayanlar, ilçe merkezine 6 kilometre uzakta bulunmalarına rağmen 1993 yılından bu yana köylerine hizmet verilmemesinden şikayetçi. “İnsanlar aya çıkarken, 2019 yılında bizim köyümüzde su yok. Bu utanç verici” diyen köy halkının tek isteği, köylerine su getirilmesi.
Mezopotamya ajansının haberine göre:Siirt’in Kurtalan ilçesine bağlı Konakpınar (Eynqesr) köyü halkı, 2019 yılına gelinmesine rağmen hala susuzluk içerisinde. Yaklaşık 150 hanede 807 kişinin yaşadığı köyün Kurtalan ilçe merkezine uzaklığı 6 kilometre, ana yola uzaklığı ise 400 metre. Buna rağmen, köy halkının anlatımlarına göre 1993 yılında verilen alt yapı hizmetinden öte bugüne köye herhangi bir hizmet ulaşmamış.
Yıllardır en önemli sorun olarak su sorunu çeken köylüler, bu ihtiyaçlarını köylerinin yanı başındaki dağın sırtlarında bulunan bir su kaynağından sağlayabiliyor.1997 yılında hayvanlarına su verebilmek için bir su oluğu inşa eden köylüler, 2015 yılına gelindiğinde ancak yaklaşık 10 kilometrelik borulama sistemi ile köye su getirebilmiş. Ancak bu su evlere kadar ulaşmıyor. Bu yüzden kimi aileler açtıkları kuyulardan hayvanları ve günlük kullanım için su temin edebiliyor. Köylülerin ana geçim kaynakları tarım ve hayvancılık. Yaklaşık 3 bin küçükbaş ve 300 büyükbaş hayvan bulunan köyün yolları da yine çamur içinde.
Her seçim döneminde partilerin köylerine oy istemek amacıyla geldiğini ama hizmet getirmediklerinden şikayet eden köylülerin tek isteği, köylerine artık su getirilmesi.
‘Sesimizi duyan olmadı’
24 Haziran seçimlerinde köylerine gelen iktidar partisi AKP’den isimlerin kendilerine bu yönde sözler verdiğini dile getiren İrfan Tunç, “Köyümüze yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan bir su kaynağı bulunuyor. Buraya yapılan borulama sistemi ile bu su Kurtalan’a götürüldü. Bizim köye ise getirilmedi. 24 Haziran’da bize sözler verildi. Köyümüz de bugüne kadar hep HDP’ye oy verdik. Geçen seçimde AKP’liler eğer her evden bir oy verirseniz sadece suyu köye getireceğiz denildi. Biz de bunun üzerine 72 oy verdik. Seçime iki gün kala kepçeler getirildi. Köyün karşısında bulunan tepe biraz kazıldı. Seçim bitti, o gün bugündür köyümüze sahip çıkan olmadı. Biz A partisi veya B partisine bir şey demiyoruz. Bizim rengimiz bellidir ama biz sadece hizmet bekliyoruz. Hizmet beklediğimizi HDP’li Milletvekili Sayın Sıddık Taş’a sorunlarımızı ilettik. Netice de bugüne kadar sesimizi duyan da olmadı. 2019 yılında insanlar aya çıkarken bizim köyümüzde su bulunmuyor. Bu utanç verici” dedi.
‘Yazın kokudan oturamıyoruz’
Köy sakinlerinden Kasım Alpınar’ın en az su sorunu kadar yakındığı konu ise köylerindeki sağlık ocağının kullanım dışı olması. Sadece binası bulunan sağlık ocağı, iki yıldır halı kursu olarak kullanılıyor. Bir hastaları olduğunda götürecekleri bir sağlık ocaklarının dahi bulunmadığını söyleyen Alpınar, “Kar yolumuzu kapattığında köye ambulans dahi gelemiyor. Köy yolunun tamamı bugün araç geçişlerine uygun değil. Oluşan çukurlara kendi imkanlarımız ile taşlar koyduk” diye belirtti.
Alpınar ile konuşurken evinin penceresinden seslenip, konuşmak istediğini söyleyen Yahya Akyön ise, “Köyümüzün yıllardır suyu, yolu yok. Kimsenin bir şey demesine gerek yok, halimiz ortada. Kimi zaman ölülerimizi dahi yıkayacak suyumuz bulunmuyor” dedi.
Yine besledikleri hayvanlarla aynı suyu içtiklerini anlatan Hüsnü Apaydın da şunları dile getirdi: “Hayvanlarımızı sulamak için dahi binbir eziyet çekiyoruz. Kendimizi bildik bileli hayvanlarla onlar ile aynı suyu içiyoruz. O su ne kadar sağlıklı siz düşünün.”
Eşek sırtında su taşıyorlar
Köye yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan su oyuğundan eşek sırtında su getirme işi, çoğunlukla kadın ve çocuklarda. “Her gün bu eziyeti çekmekten bıktık” diyerek, çamurlu ayaklarını gösteren 10 yaşındaki Melek’in de tek istediği köylerine artık getirilmesi.
‘Yollarda perişan olduk’
Köyün bütün yükünün kadınların sırtında olduğunu anlatan Meyase Alpınar ise, “Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Vergimizi veriyoruz ama neden hizmet alamıyoruz?” diye soruyor. Çamaşırlarını ve bulaşıklarını bu su oyuğunda yıkadıklarını belirten Alpınar, kışın yağmurlardan kaynaklı su olsa da, yazın oluktaki suyun kuruduğunu ellerini yüzlerini dahi yıkayacak su bulamadıklarını kaydetti.
Su oluğunun başında karşılaştığımız Melahat Akyön de, yaşadıkları sıkıntıları “Kimseye sesimizi duyuramıyoruz. Artık yeter daha nereye kadar bu böyle devam edecek. Çocuklarımız da, biz de bu çamurlu yollarda perişan olduk” diyerek anlattı.
Bu sıkıntıları yaşarken şimdi seçim öncesi köylerine gelip, kendilerine vaatlerde bulunacak hiçbir siyasetçi istemediklerini dile getiren köylüler, yetkililerden öncelikli olarak su sorunu olmak üzere tüm hizmetlerin sağlanması beklentisi içerisinde.